Herhangi bir insan değişimden korkabilir mi? Değişim olmadan ne var olabilir? Evrenin doğasına bundan daha yakın, daha uygun ne olabilir? Odunlar değişime uğramasa yıkanabilir misin? Besinler değişime uğramasa beslenebilir misin? Diğer ihtiyaçlarının hangisini değişim olmaksızın giderebilirsin? O halde senin değişiminin de buna benzediğini,
Hani bazen öyle durumlar olur ki okkalı bir küfür atmak ister, bunun yerine içinize atarsınız....Bu kitapta yazar bizim ayıp olur diye içimize attığımız ,argo kaçar diye söylemediğimiz ne varsa , hepsini sansürsüz en çıplak haliyle yazmış..Çok fazla küfür ve argo içeren günlük tarzında yazılmış bir kitap. En son Ruhi Mücerret kitabında bu kadar gülmüştüm..Kitaptan birkaç cümle yazarsam ne demek istediğim daha netleştir.
(bunlar en masum olanları)
"Çocuğu bir kesiyorum,Papa 'yı böyle kessem hak dinine döner,gider hacca yedi kere kabe etrafında turunu atar,havaalanından da incik boncuk alıp yanıma gelir."
"Leyla ile Mecnun paso MSN'den konuşuyor olsalardı,Mecnun dallaması atarmıydı kendini çöllere. Iki bira kapardı tekel bayiinden , kamerasını açıp Leyla'nın babasına sövüp sayıp Youtube'a koyardı."
"Romeo ve Juliet'in cep telefonu olsaydı,Juliet bir alo derdi sorun çözülürdü. "Yalandan içiyorum , zehir değil o, masusçuktan ölmüş gibi yapçam.Mallık yapıp öldürme kendini." gibi gibi.Eeeee bugünlerde biraz gülmeye ihtiyacımız var.."
Juliet yatağında yatıp güneşin doğuşunu izledi. Sanki güneşin doğuşunu hiç izlememiş gibiydi. Çıplak güneşi, deniz çizgisinin üstünde saf haliyle durup, üstünden geceyi ıslaklık gibi silkerken hiç görmemişti.
Güneş tüm ve çıplaktı ve güneşe ulaşmak istedi. Böylece güneşin karşısında çırılçıplak olma arzusu içinde gizlice fışkırdı. Arzusunu bir sır gibi sevgiyle bağrına bastı. Güneşe kavuşmak istedi. Ancak evden uzaklara gitmesi gerekecekti.. insanlardan uzaklara.. Be bu kolay değildi. Her zeytin ağacının gözü olduğu ve her yokuşun uzaktan göründüğü bir ülkede saklanmak ve güneşle sevişmek…
.
Yani mesele ne yaptığınız değil.Nasıl olduğunuzla, nasıl sevdiğinizle, kendinize ve çevrenizdekilere nasıl davrandığınızla ilgili olmalı ve ben nerede yenerim olmalı.
.
Böyle çıplak ve sefalet içindesin ama ölmekten korkuyorsun öyle mi?
Açlık yanaklarını çökertmiş. Açlık can çekişiyor gözlerinde. Nefret ve yoksulluk omuzlarına çökmüş. Sana ne dünya dost olur. Ne de dünyanın kanunları. Dünya hiç bir kanun koymuyor seni zengin etmek için. O zaman uyma kanuna ve şu parayı al!
Nick Hornby kitabı ve kitaptan uyarlanan aynı isimli Jesse Peretz filmi.
Film, kitabın çok gerisinde bana göre. Şimdi şuradan başlamam gerekiyor; ben baya baya Nick Hornby hayranı biriyim. Bu okuduğum 5. kitabı oldu. Bir yorumda, en kötü kitabı demiş ki ben kesinlikle katılmıyorum. Muhtemelen bu bakış açımızla, kitaptan ne beklediğimizle alakalı