Pucca, lise yıllarımda, bir özentilik eseri ve "kitap okuyom ben yiaa" diyebilmek için okuduğum bir yazar (!)
Okuduğum üç kitabı:
1) Küçük Aptalın Büyük Dünyası /> 2) Ve Geri Kalan Her Şey /> 3) Allah Beni Böyle Yaratmış />
Yazarın günlükleri ve yaşamından kesitlerini anlatan kitaplarının hepsi de birbirinden berbat. Çünkü insan, yazarların fikirlerini örnek almak ister. Hayatında yeni ufuklar açmasını ister, en azından ben öyleyim. Pucca'yı okuyanın açılan ufku ancak ve ancak "nasıl daha iyi fahişe olunur" sorusunun cevabı olur..
Edebi yönden bakacak olursak, bakılacak edebi yön bulamayacağız. Zaten alt tarafı "dizüstü edebiyat" Ne beklenirdi ki?
Hiç kitap okumayan birisi, böyle kitaplar okuyunca kendisini "kitap okudum" zannedebilir. Ve ne yazık ki böyle içi boş kitaplarla dolu kitapçılar.. İçi boş olan bir yazar, dolu olarak ne verebilir zaten değil mi?
Peki İnsanlar neden Pucca'yı eğlenceli ve renkli buluyorlar? Cevabı çok basit. İnsanlar, içlerine bastırdıkları duyguları dışa vurmuş, ayrıksı otu gibi olan kişileri seviyorlar, tıpkı Recep İvedik'in çok sevilmesi gibi.. Ya da belki hayatı berbat insanların o berbatlığından besleniyorlardır..
Pucca'nın hiçbir kitabını tavsiye etmiyorum. Kendisi sadece zaman kaybı. Onu okumuş olunca kitap okumuş olmuyorsunuz, bilesiniz.