Kitap bittikten sonra ilk düşündüğüm şey: "Yaşasın! Sonunda bitti." oldu.
İlber Ortaylı'nın tarih kitaplarını severim; zaten onun bilgi ve kültür seviyesini yorumlayacak, söz söyleyecek seviyede değilim. Ama bu kitabı pek de beğenemediğimi söyleme hakkına sahibim sanırım :))
Kitapta "Herkes hukukçu olacak diye bir şey yok. Bizim muslukçuya da ihtiyacımız var. Hatta bir muslukçu bazen bir hukukçudan daha faydalı olabilir." yazmıştı mesela. Ama kitaptaki öneriler bir muslukçuya değil, genel olarak hukukçuya daha doğrusu zengin kesime hitap ediyor.
Genel olarak yok şu ülkeleri gezin; yok şu ülkedeki operaya, şu ülkedeki tiyatroya gidin demiş. Tamam biz de bunları yapmak isteriz de... Acaba o söylediklerini bu ülkedeki gençlerin yüzde kaçı yapabilir?
Tabiî faydalı, herkesin yararlanabileceği tavsiyeler de vardı. Kitap, müzik, filmler hakkında yaptığı tavsiyeler ya da hayatla ilgili yaptığı tavsiyeler...
Lafı fazla uzatmadan sonuca gelelim: Bir gün o söylediklerini yapabilecek kadar zengin olursam tekrar, daha dikkatli okurum :)))