Kaan Çaylı
@kaancayli
Araştır, oku, düşün, çözüm üret!
Bilişim Uzmanı
Lisans
9 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Nereden biliyorum?
Çok sevdiğiniz ve saydığınız, güçlü bağlarınızın olduğu insanların zihninizi zehirleyen kişiler olduğunu fark ettiğinde insanın kafasının içinde şimşekler çakıyor.
Bu kişiler anneniz, babanız, kardeşiniz, eşiniz hatta ilkokul öğretmeniniz bile olabilir! Siz farkında olmadan zihninizi acı, sefalet, mutsuzluk ya da olumsuzluğu çekmeye yönlendirmişlerdir.
Bunun farkındalığı bir süreçtir. Sürecin sonu ferah ve özgür bir zihindir. Sürecin başlangıcı ise 'doğru bildiğiniz her şeye ' şu soruyu sormaktır;
Nereden biliyorum?
Bir kitap okudu
Okur Takip Önerileri
İçinde en az bir yakınınızı bulacağınız bir kitap.
Çok önem taşımayan bir karar alırken bütün artıları ve eksileri gözden geçirmenin çok faydası olduğunu gördüm. Gelgelelim eş ve iş seçimi gibi daha hayati meselelerde, karar bilinçdışından, içimizde bir yerden gelmelidir. Özel hayatla ilgili önemli kararlarda, bana kalırsa, tabiatımızın daha derinlerinde yatan içsel ihtiyaçlar bizi yönlendirmelidir.
Freud
Sayfa 119Kitabı okudu
Gözü boş durmayı sevmeyen psikoloji meraklılarına...
Pek çok kilidi açan anahtar gibi bir kitap.
Bu kadar basit ve kasvetli...
Anlaşmazlıklar, ayrılıklar, ihanetler, yarım kalmışlıklar ve daha nice zorluklar ve acılar... Hepsinin sebebi çok basit; çevre ve toplum tarafından zihnine "yükleneni" yaşıyor çoğu insan. Bu böyle doğrudur, bu böyle güzeldir, o kötüdür bu iyidir vs...
Farkındalık sahibi olmayan ve durup "Nereden biliyorum?" ve "Bu düşünce bana mı ait yoksa yüklenmiş bir ezber mi?" Sorularını sormayan insan "ezbere" yaşar. Kendi hayatını değil ona başkaları tarafından yüklenmiş, başkalarının doğruları ile yaşar.
Temelde birbiri için kalben uygun olan insanların arasına da bu ezbere yaşamın betondan düşünce kalıpları girer. Kişi o kalıpları kırmaya niyetli değilse kırılan hep kalpler olur.
Kaan.
İletişim ve günlük yaşamdaki çatışmalar için faydalı bir kitap.
Farkındalıktan uzak, ezbere ve yükleneni yaşmak; çok korkunç bir şey!
Alışkanlıkları kırmak, rutinleri zorlamak ve değiştirmek her zaman en zenginleştirici ve en geliştirici deneyimlerin kapısını aralar.
Hep aynı sorgulanmamış döngüler içinde yaşamak algı, düşünce ve tepki sistemlerinin hep aynı tekrarları sergilemesine neden olur. Bunun sonuçları ise çoğu zaman pek acıdır.
Elbette yaşarız; canlılığımızı sürdürürüz. Fakat sırf zihinimizin otomatik algı ve yönetim devreleri nedeniyle önümüzdeki yeni fırsatları göremez, hayat amacımızı gözden geçiremez, çok daha iyi ve doyum içinde bir hayat kurabileceğimizi fark edemez, bizi sıkan yahut üzen şeyleri bir türlü değiştiremez, "mutluluk" sandığımız nice kölelikten kurtulamaz, anı biriktiremez ve neticede "buradan giderken" kendimizi çoğunlukla "hevesi kursağında kalmış" sürekli beklemede yaşamış, herşeyi ertelemiş ve pişmanlıklarla dolu bir insan olarak bulabiliriz!
Sayfa 511Kitabı okudu
Sorgulanmamış doğrular, yanlışlar, inançlar ve prensiplerle yönetilen bir hayat, siz yaşasanız bile size ait değildir.
Sayfa 471Kitabı okudu
Aşırı düşünmek yerine bazen de bilgisayar gibi düşünsek... Diyenlere.
DURUN! Bu kitabı okuyup hayatınıza öyle devam edin.
1000Kitap'a katıldı.