İslam’a gelince, “O öyle bir ‘çırağ’dır ki ne Doğu ne de Batı’dan neşet etmektedir. Bu paklık tıpkı pak bir ağaç gibi kökü ‘yerde’ ve dalları ‘gökte’dir.” (24/Nur suresi 35 ayete işaret edilmektedir)
Gözyaşı yağar! Çığlık yükselir! Ağlama yavaş yavaş yürekten aşar gider... Ansızın boğazda düğümlenir, nefesi tıkar ve çaresizce patlayıverir. Bu insanın aşkını, acısını, kederini gösteren en tabii ve en sadık sözdür.
Kendi tabiriyle içinde doğup büyüdüğü geleneksel Safevi Şiiliğine yönelttiği eleştiriler yüzünden İran' da dışlanırken, Şii bakış açısı nedeniyle de Sünni dünyadan önemli tepkiler almıştır. Ancak Şeriati, her ne kadar Ali Şiası ve Safevi Şiası ayrımı yapsa ve Safevi Şiiliğini eleştirse de eleştirdiği düşünceden bütünüyle kurtulamamış ve söz konusu etkilerle Sünni dünyanın kabul edemeyeceği kimi düşünceler serdedebilmiştir. Sahabiler hakkında kullandığı ifadeler hoşgörü sınırını zorlayan kusurlar olarak değerlendirilebilir. Ayrıca yaşadığı çağ ve çevrenin etkisiyle Fransız sosyalistlerinden etkilendiği ve kimi yorumlarında bu etkinin izlerinin görüldüğü de söylenebilir.*
*yayıncının notu bölümünden...
Ancak insani ve toplumsal zararları daha fazla olduğu için, yararını da bilmek ve kabul etmekle beraber, içkiyi yasaklıyor. İnsan onun sözünü dinliyor.
Ama "Müzik haramdır." diyen bir mollayı kimse dinlemiyor. Zira bu molla ömründe müzik dinlememiştir. Dinlese bile ondan bir şey anlayamaz. Molla müzik dinlemez. Ey sen, ey müzik haramdır diyen kişi! Müzik nedir biliyor musun? Duyduğun şey müziğin hangi türüdür haberin var mı?
Hayır! O halde neden konuşuyorsun? Taksiye bindiğinde dinlediğin müziği musiki mi sanıyorsun? Musikinin bin türlü çeşidi var, tarihi var, çeşitli fonksiyonları var. Dolayısıyla sen "haramdır" diye fetva verdiğinde kimse takmıyor bu fetvanı. Zira senin haram ettiğin şey hakkında hiçbir malumata sahip değilsin! Allah bizzat, içkinin faydaları "olduğunu ancak zararının daha fazla olması nedeniyle onu haram kıldığını söylüyor. Bunun için zemin hazırlıyor. Onu hem eleştiriyor, hem de bilimsel açıdan onu sınırlandırıyor.