Pantolon bir zamanlar erkeklik simgesiydi ve Avrupa'da bazı ülkelerde kadınların pantolon giymesi yasaktı. Feminizmle birlikte kadınlar pantolon giymeye başladılar. Pantolon, kadın harekâtının mücadelesinde bir simge oldu.
Feminizm hareketinin kurucularından Simone de Beauvoir, kadınlara pantolonun daha rahat bir kıyafet olduğunu söyleyerek, onları pantolon giymeye yönlendirmişti. Feministlerin pantolonu tercih etmelerinin rahatlıktan başka bir anlamı var elbette. Kadınlar eşitlik mücadelesine erkek kıyafeti ile başlayarak eşit olmak için benzeşmenin gerekliliğini de vurgulamış oldular.
Sayfa 88 - PK
Kadınların erkek kıyafeti giymesi
Cinsiyetlerin kıyafetlerle yakın ilişkisi vardır. Kimlik gibidir kıyafetler… Bu yüzden Süleyman bir gün babası Yavuz Sultan Selim'in huzuruna, validesinin kıyafetine benzeyen süslü bir elbiseyle çıkınca Yavuz, "Evladım! Sen bunları giyersen annen ne giyecek?" diyerek onu ikâz eder. Çünkü kadın elbisesi giyen erkeklerin ya da sürekli kadınlarla birlikte olanların belli bir zaman sonra kadın gibi konuşmaya, kadın gibi yürümeye başladığı görülmektedir. Allah Rasûlü erkeklerdeki kadınlaşma, kadınlardaki erkekleşmenin önüne geçebilmek, insanların ruh yapılarını korumak adına erkeklerin kadınlara, kadınların da erkeklere benzemesine müsaade etmemiştir.
Sayfa 89Kitabı okudu
Kadınların erkek/ erkeklerin kadın kıyafeti giymesi
Süleyman bir gün babası Yavuz Sultan Selimin huzuruna, validesinin kıyafetine benzeyen süslü bir elbiseyle çıkınca Yavuz, "Evladım! Sen bunları giyersen annen ne giyecek?" diyerek onu ikaz eder.
Var olan sayısız yasalar, getirilen pek çok yasak, ahlakçıların eleştirileri, ayrıca halk masalları ve tasvirler, kılık kıyafette kuralların dışına çıkmanın toplumda yaratacağı kopukluktan ("parçalanma") ne kadar korkulduğunu açıkça ortaya koyar. Her tür kuralsızlık düzeni bozma tehlikesi taşırdı kendinde, fakat bu bağlamda en tehlikelisi, cinsiyetler arası geçişlere meydan verenlerdi. Her ne kadar bütün ordularda, hatta bazen kırsal kesimde bile yaygın bir alışkanlık olsa da, kadınların külot pantolon giymesi resmi makamlara karşı bir suç olduğu kadar, kutsal yasalara da bir saygısızlıktı. En azından teorik olarak böyleydi, çünkü aslında erkek kılığına giren kadınlar, aynı suç işleyen erkeklere göre nadiren ceza görürdü. Küçümsemeden çok hayranlıkla bakılan, aynı zamanda erkek olmanın avantajlarını, kadınların cinsiyet değiştirme hayallerinin ne kadar güçlü olduğunu kanıtlayan "erkek kılığındaki kız" "ilahi ve medeni hukuka" saldırmıştı, fakat bir "yükselme arzusuna" sahip olmakla övünebilirdi; erkek ise tam tersine "kadın kıyafeti içinde ancak alçalabilir, bedenini saran bir kıyafetle kirlenir, rezil (...) olur."
Sayfa 218 - Alfa Yayınları
kadınların erkek kıyafeti giymesi;
Kadın elbisesi giyen erkeklerin ya da sürekli kadınlarla birlikte olanların Belli bir zaman sonra kadın gibi konuşmaya, kadın gibi yürümeye başladığı görülmektedir. Allah Resulü (sav) erkeklerdeki kadınlaşma, kadınlardaki erkekleşmenin önüne geçebilmek, insanların ruh yapılarını korumak adına erkeklerin kadınlara, kadınların erkeklere benzemesini müsaade etmemiştir.
BU DÜNYA FANİ İSE; YOLU DA YOLDAŞI DA BAKİ OLMALI
*Düğün günlerinde def çalmanın şartları:* Defin sadece tek tarafına deri gerilmiş olmalı, davul gibi çift taraflı
olmamalıdır. Zira davul bir müzik aletidir ve bütün müzik aletleri haram kılınmıştır.
1-Şarkı, şehvete iten düşük sözler gibi haram unsurlar bulunmamalıdır.
2-Kadınların sesinin erkeklere ulaşacak şekilde yükselmesi gibi fitne