Uzaya çıkan ilk Türk hayırlı olsun. Yanına "söğüş" de götürüyordur umarım. Zira tüm vatandaşlarının refah seviyesini yükseltmiş, tüm yetimlerini doyurmuş, tüm suçluları yakalamış, tüm sorunlarını halletmiş bir ülke olarak gözümüzü dikmemiz gereken yer uzaydı.
Ne de olsa insan hayatını 27.000 TL gibi bir fiyata satabildiğimiz bir ülkede, 55 milyon dolara, bir dayıya teknolojik görünümlü kıyafetler giydirip yer çekimsiz ortamda iki üç takla attırınca uzaya gittiğine inandırmak mümkün. Sonra da bas bas paraları seçim şovuna...
Bu ülkenin aydını da karşısındaki cahil olarak addeddiği güruh kadar cahil olduğunu fark etmedikçe ve silkelenip doğruyu bulmaya gayret göstermedikçe bu devran böyle devam eder.
Sayfa 4
Gençler kitap okumuyorlar (Kabare Tiyatrosu eğitimine gelenler için söylüyor) dünya klasiklerini okuyan 1-2 kişi ya var ya yok. Biraz da bu akıllı aletler çıkınca bu iş böyle oldu. Bıdı bıdı sürekli ellerinde; yaklaş, uzaklaş...Her şeyi orada zannediyorlar.
Sayfa 37Kitabı okudu
Seviyorsan yalanlara da inanmaya hazırsındır. İnandıktan sonra da anlamaya ve bağışlamaya.
Gördüm yaşarken vadesiz ölümümü
Ördüm de ilmek ilmek
Sırtıma giyemedim ömrümü..*
*Metin Altıok
Sayfa 21Kitabı okudu
"Demir parmaklıkların arkasından buluşan parmaklar gibiyiz. Aklıma dokunuyorsun ama hasretimi dindirmiyorsun."
bir mızraktan boy aldı gökyüzü kalbimde,
ve dünya gitti, böylece benden.
...
bir mızraktan boy aldı gökyüzü kalbimde,
ve güneş böylece kavurdu tenimi.
...
bir mızraktan boy aldı gökyüzü kalbimde,
ve böylece yazıldı mesafeler son demde,
hikâyesi ömrümün bir sözle bitti.
yedim kafa etini yüce sanat için.
Sayfa 17 - Mustafa Yasir Utanç/Meyyit.Kitabı okuyor
Şaka ile ironi arasında bir fark var; şaka ve alay sadece güldürmeyi amaçlayan bir okul ama ironi içinde hüzün de içeren bir okul.
(Metin Akpınar)
Yeter, bıktım artık kavgalarınızdan. Savaşlarınızdan, hep kan dökmenizden. "Bundan böyle barış içinde yaşayın, kardeş gibi barışık, bir arada."
Sayfa 10Kitabı okudu
'Bu hüznün sebebi yok;benimle birlikte doğdu.'
"Kuşların kanatlarına tutunup uçmak, nefes almak istiyoruz ama azıcık yükselince gökdelenlere çarpıp yere düşüyoruz."
Sayfa 10Kitabı okudu
YER ÇEKİMSİZ ORTAMDA BIRTAKIM ŞOVLAR
Uzaya çıkan ilk Türk hayırlı olsun. Yanına "söğüs" de götürüyordur umarım. Zira tüm vatandaşlarının refah seviyesini yükseltmiş, tüm yetimlerini doyurmuş, tüm suçluları yakalamış, tüm sorunlarını halletmiş bir ülke olarak gözümüzü dikmemiz gereken yer uzaydı.
Ne de olsa insan hayatını 27.000 TL gibi bir fiyata sotabildiğiniz bir ülkede, 55 milyon dolara, bir dayıya teknolojik görünümlü kıyafetler giydirip yer çekimsiz ortamda iki üç takla attırınca uzaya gittiğine inandırmak mümkün. Sonra da bas bas paraları seçim Şovuna...
Bu ülkenin aydını da karşısındaki cahil olarak addeddiği güruh kadar cahil olduğunu fark etmedikçe ve silkelenip doğruyu bulmaya gayret göstermedikçe bu devran böyle devam eder.
Başucu kitabım dediğiniz bir kitap var mı?
Dönem dönem değişir. Ama Montaigne'nin Denemeler'i uzun süre başucumda kaldı.
M.Akpınar
Seviyorsan yalanlara da inanmaya hazırsındır. İnandıktan sonra da anlamaya ve bağışlamaya.
(Emrah Serbes, İnfilak Parçaları XVI)
Sayfa 4Kitabı okudu
"Demir parmaklıkların arkasından buluşan parmaklar gibiyiz. Aklıma dokunuyorsun ama hasretimi dindirmiyorsun."
Sayfa 55Kitabı okudu
Shakespeare diyor ki; "Sahne dünyanın aynasıdır". Haldun Taner diyor ki; "Kabare Tiyatrosu dev aynasıdır"
Metin Akpınar
Sayfa 36Kitabı okudu