746 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 45 days
Neden yaşarken kimse onu dinlemedi?
30 yaşında böyle bir külliyat yazmak gerçekten büyük iş. Ancak bu külliyatı civar eserlerden bağımsız kılmayı pek başaramamış. Kitabı anlayabilmek için felsefe ile haşır neşir olmak; Kant, Platon bilmek ve kendisinin daha önce yazmış olduğu doktora tezini bilmek gerekiyor. Kitabını 4 bölüme ayırmış. 1.Tasavvur Olarak Dünya 2.İsteme Olarak Dünya 3.İstemenin Reddi 4.Kant'a Eleştiriler Belirlemiş olduğu felsefi açıklama gerçekten de onlarca konuyu neredeyse doğru bir şekilde açıklayabiliyor. Özellikle felsefeye kazandırdığı isteme ve istemenin reddi bölümleri gerçekten mutluluğun anahtarı niteliğinde. Ancak kendisi hayatını bu şekilde yaşamamış tabii ki :) Sen neden istemeni reddedip ona göre yaşamıyorsun diye sorduklarında: "Bir heykeltıraş yaptığı heykeli kendisine mi benzetiyor?" diye sorarak dediğimi yap yaptığımı yapma demiş :) Neyse daha detaylı ve kitaptan notlarla incelemek veya incelemeyi dinlemek isterseniz şu linkten videomuza bakabilirsiniz. youtu.be/9Z7tBBl3rWA?si=...
İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya
İsteme ve Tasavvur Olarak DünyaArthur Schopenhauer · Doğubatı Yayınları · 2020525 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 15 days
Hakikat Kendisinin Ölçüsüdür
"İnsan insanın tanrısıdır." Spinoza, felsefesi ve yaşamıyla düşünce tarihinin en önemli ve en kritik eşiklerinden birisi olmuştur. Zira o, dışlanma pahasına, Tanrı'ya dair genel kavrayışı köklü biçimde eleştirmiş ve Tanrı'yı zorunluluk gereği yer kaplayan bir töz olarak kavramıştır. Onun engin düşünce dünyası Marx, Nietzsche, Kant, Hegel, Goethe, Einstein ve daha pek çok kişiye ilham vermiştir. Kendi krizini yaratan, çabuklaştıran, kendi kendisini yıkan ve böylece kendisini özgürce ve özüne en yakın biçimde yeniden inşa eden; kendisini sınırlayan her şeyi -yazgısını, bedenini, arzularını, ötekilerin varlığını, içine doğduğu tüm belirlenimleri- kabul ederek, hatta yücelterek aşan bir felsefeyi ve bu felsefenin neredeyse bire bir izdüşümü olan bir yaşam öyküsünü anlamaya niyetlendiğimiz bir yolculuğa çıkıyoruz. Şeylerin görünüşlerini değil, onları kendileri kılan şeyleri kovalayan; ötekileri kucaklayan, onların varlığından hoşnutluk duyan, incelikli, uyumlu, tutarlı ve sarsılmaz bir düşünce sistematiği ile tanışmaya hazır mısınız? *Arka kapak yazısıdır. Kitabı tanıtmak amacıyla inceleme niteliğinde paylaşılmıştır.
Benedictus De Spinoza
Benedictus De SpinozaÖzgecan Şekerci · Destek Yayınları · 2021128 okunma
Reklam
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
Merhabalar "Bu kitap bir yandan felsefi düşünceyi tanıtırken bir yandan da filozofların ve felsefenin bilmece, kargaşa ve ihtişam dolu dünyasına kapı aralamaktadır." Bugün sizlere @monakitap tan çıkan #birfilozofgibidüşün eseri ile geldim. #petercave kalemi oldukça sade geldi bana. Eserde otuz adet felsefi düşünürün hayata karşı bakış
Bir Filozof Gibi Düşün
Bir Filozof Gibi DüşünPeter Cave · Mona Yayınları · 20244 okunma
144 syf.
·
Not rated
karamsar bir yol gösterici
Schopenhauer kitaplarını afilli aforizmaları bulup çıkarmak için okuyor birçok kişi. Eminim ki onu okuyan çoğu kişi felsefesinden habersiz. Bu yüzden ‘karamsar felsefeci’ olarak anılıyor. Oysa karamsarlığının içindeki güzelliği görebilmek ve kitaplarını doğru yorumlamak için onun felsefe sistemini bilmek gerekir. Ben de biraz bu felsefe sistemini
Hayatın Anlamı
Hayatın AnlamıArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20102,863 okunma
%72 (150/208)
·
Not rated
Freud'luktan Şeyh Ferit'liğe...
Düşünce Tarihini bir bütün olarak iki gruba ayırır isek birinci grubu "idealizm" olarak tanımlar şüphesiz ikinci grubu da "realizm" olarak tanımlarız. Bugün felsefe tarihinde iki ayrı grup olarak mütalaa edilen bu gruplar, meselenin umumi perspektifinde insanın var olana (mevcud) iki farklı bakış açısını temsil eder. İdealizm
Totem ve Tabu
Totem ve TabuSigmund Freud · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215.9k okunma
191 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
İnsan nehir gibidir; akar kendi yolculuğuna
Martin Luther King’in liderliğinde 1965 yılında yapılan “Selma yürüyüşleri / Özgürlük yürüyüşü” yüz yıllık bir mücadelenin sonucunu verdi ve siyahilere A.B.D. Başkanı Johnson'un Oy Hakkı Kanunu'nu çıkarmasını sağladı. Bu yürüyüşle ilgili (Özgürlük yürüyüşü/ Selma -2014) filmini izlemenizi tavsiye ederim.
Mahatma Gandhi
Mahatma Gandhi
‘nin 1930'da tuz
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20176.8k okunma
Reklam
112 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Putların Alacakaranlığı
Anlamlandıramadığım, ama çözmeye çalıştığım acayip yazar Nietzsche. Değişik bir girdabın içerisine soktu bu kitap. Niyeyse dili diğer kitaplara kıyasla daha ağırdı. Herkesi eleştirdiği kitap diyebilirim. Gelelim eleştirilerine; Sokrates için kendisini ciddiye aldırtan bir soytarıydı, diye bahseder. Felsefenin biricik adamları hakkında ne kadar da sert. Gerçi biz kardeşlerine öğretmeye çalıştığı şey değil midir “Sert olun!” Kant için sinsi bir Hristiyan tabirini kullanır. Kant gibi ahlak felsefesi taraftarı birini elbette ahlakı reddeden Nietzsche en fazla böyle niteleyebilirdi. Tutkuyu yok etmeye çalışanlardan Eski canavar diye bahsetmiş. Hep olduğu gibi bu konu da Hristiyanlığı eleştirmiş. Bu eleştiriyi öz olarak değinmekte sakınca yok. , “Tutkuların köküne vurmak, yaşamın köküne vurmaktır. Kilisenin pratiği yaşama düşmandır.” Her eleştirinin sonu hristiyanlığı buluyor :)) Tanrı tanımaz düşüncesinin en şiddetli olduğu kısım ise, “Tanrıyı yadsıyoruz, tanrıya karşı sorumlu olmayı yadsıyoruz, böylece kurtarıyoruz dünyayı” Tanrı kavramını varoluşa en büyük itiraz olarak görür. Goethe hakkında iyi duygular besliyor, çok şükür :) saygı duyduğu son almandır Goethe. Kısaca kitaptan bahsetmem gereken bunlar. Nietzsche okumanızı tavsiye ederim. Büyük ihtimalle yarısını anlam veremeyeceksiniz. Ama eminim ki anlamlandıramadığınız o şeyler hakkında sizi derin derin düşündürecektir. O zaman bir Nietzsche kapanışı olsun “Ey kardeşlerim Sert Olun”
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216.1k okunma
191 syf.
·
Not rated
Yürümek gibi basit bir eylem ancak bu kadar derin ele alınabilir. Gros kitapta Nietzsche, Rimbaud, Rousseau, Thoreau, Kant, Gandi gibi isimlerin yürümekle olan bağına değiniyor. Yürümeye başlamanın vazgeçişin, vazgeçişin de özgürlüğün kapılarını açacağını sade bir dille anlatıyor. Yürürken kimliklerden arındığımızı, toprağa yaklaştığımızı, insanın kendine dönüşünün çoğu şeyden ayrılmakla başlayacağını belirtir. Özellikle varmak için yapılan yürüyüşler değil, aylak, amaçsız yürüyüşleri önemli bulur. Ufuk açıcı bir kitap.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206.8k okunma
82 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
Ahlâk'a nasıl karar verdik sorusuna , Kant, Nietzsche, Sokrates gibi düşünürlerin verdiği tepkiler üzerine, onların argümanlarını eleştirerek bir yer bulma çabası diyebiliriz bu kitabın genel hatları için. Lakin Ahlâk neden oluştu sorusuna aldığım cevaplar çok yüzeysel kalmış durumda. Konuyla ilgili bazı filozofların immoralist tutumlarını, günümüz modern zihinle araştırmaktan , kitabın alt metninin konusu gözden kaçmış da diyebilirim. Yine de bu konu hakkında genel hatlarıyla güzel şeyler öğrendim. Dili çok ağırdı tabi, hazmederek okumaya çalıştım.
Ahlak Denen Bilmece
Ahlak Denen BilmeceHeinz Heimsoeth · Fol Kitap · 202235 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Byung Chul-Han'ın en sevdiğim kitabı bu değil. Ama yine hayata dair bambaşka pencere açarak, daha önce aklıma bile gelmeyen bir konuda ne kadar kafa yorulduğu görmemi sağlayarak yeniden beni şaşırttı. Kitap Batı'da eğlence/ciddi ikilemini konu alıyor. Eğlence ne, amacı nedir, ne olmalıdır, boş zaman işi midir, ihtiyaç mıdır, lüks müdür, akıl ve ahlakla irtibatı nedir... Yazar, bu soruların cevapları için, her bölüm farklı bir sanat/eğlence dalını masaya yatırıyor. Müzik, opera, şiir, resim, edebiyat, Tv,radyo, ... Sonra o dalda sanatına konu olarak haz ve eğlenceyi almış önemli bir sanatçıyla, sanatını ciddiyete, acıya, ahlaka, yüce ve aşkın olana vakfetmeyi kıyaslıyor. Yetmiyor, bir de Uzakdoğunun yaşam, sanat ve din felsefesindeki "bütünleşme, fanilikle barışık olma" halinin o kültürdeki şiir, resim ve oyun tezahürlerinden bahsediyor ki; okuyucu farklı bir varlık kabulünden nasıl farklı bir eğlence, sanat, oyun çıkmış, görsün. Kant, Heidigger, Wagner, Nietzche, Kafka, Cezanne...hepsinin ürettikleri eserleri ne adına/ne amaçla ürettiklerini kendi cümlelerinden alıntılarla öğreniyoruz. Son bölümde de günümüzün eğlence anlayışına kısa ama öz bir eleştirisi var: oyun ve eğlence totaliterleşiyor. Ben de herşeyin oyunlaşması, eğlenceli hâle getirilmesi konusunu abarttığımızı düşünüyorum. Bu anlamda Byung Chul Han'ın işaret ettiği yere bakmalıyız. Kolay bir okuma değil, odaklanma istiyor. Konuya ilgili olanlar mutlaka daha fazla istifade edecektir.
Eğlencenin İyisi
Eğlencenin İyisi
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
Eğlencenin İyisi
Eğlencenin İyisiByung-Chul Han · Metis Yayınları · 202344 okunma
Reklam
272 syf.
·
Not rated
·
Read in 226 days
Əsər Antuan Rokantenin gündəlikləri şəklində yazılıb. Antuan dənizə daş atarkən daşın mövcudluğunu sorğulamağa başlayır və bu onda ürəkbulanma yaradır. Əsərin kulluminasiyasını bu hissə təşkiı edir. Gündəlik şəklində yazıldığı üçün bəzən kənardakı adamları təsvir etməsi qəribə təsir edə bilər. Özünün də qeyd etdiyi kimi gündəlik yazandan gərək
Ürəkbulanma
ÜrəkbulanmaJean-Paul Sartre · Qanun Nəşriyyatı · 201922.7k okunma
592 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 hours
Her kitabın bir zamanı vardır diye düşünüyorum. Felsefe tarihi üzerine yazılmış bir roman olan Sofie’nin Dünyası, aylardır kitaplığımda bekleyen bir kitaptı. Okuyunca bir kez daha anladım ki gerçekten her kitap her zaman okunmuyor. Bazen ön hazırlık yapmış olmak gerekiyor. İçindekiler kısmına baktığımda ‘mitler’, ‘Atina’, ‘Spinoza’, ‘Kierkegaard’
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036.6k okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 20 days
Hakikat Felsefesi
Öğretileriyle birçok felsefeciye ilham olup Mevlana, Spinoza, Nietzsche, Kant gibi isimlerin felsefi akımlarına etki eden Hallac-ı Mansur’un “Enel Hak” düşüncesi çerçevesinde verilen tavsiyeler kitabı olmuş. “Enel Hak” düşüncesi çerçevesinde diyorum çünkü düşüncelerini derinlemesine anlatan bir kitap olmamış maalesef. Onun “Ben Hakk’ım” (Enel Hak) sözü bireyin hakikate ulaşma yolunda benliğinden vazgeçmesini temsil eder. Hallac-ı Mansur yaşadığı dönemde öğretileriyle insanları görünenin arkasındaki görünmeyen tarafı görmeye davet etmiştir. Gerçekliğe başka bir bakış açısı getirerek var olmanın manevi boyutu ile saf gerçeklikten bahsetmiştir. Hakikatten bihaber olan yöneticiler elbette Mansur’un Hak olduğunu idda ettiğini sanıp kendisini işkencelerle katletmiştir. Hallac-ı Mansur ise son anında bile canı pahasına “Enel hak” demiştir. Onu inciten düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül olmuştur.
168 syf.
7/10 puan verdi
Yazar kitabında bölüm bölüm önemli fikir adamlarından bahsetmiş . Her bölümün tanıtımı saçma bir şekilde başlasa da devamını beğendim. Manevi yönümüzü dinç tutmak için her devirde elini taşın altına koyup bu görevi üstlenen onlarca insan var. Hepsi farklı davaları üstlenen günümüzde bile hala etkileri süren kişiler. Kitapta şunlardan
Satranç Oynayan Derviş
Satranç Oynayan DervişA. Ali Ural · Şule Yayınları · 20231,467 okunma
320 syf.
·
Not rated
Benim de yahudi Arkadaşlarım var!
"yahudilikle hiçbir ilgim yok, Ne bir yahudiyi ne de bir insanı öldürmedim, Öldürme emri vermedim" diyor Eichmann. Önce yazar hakkında bilgiyle başlayalım ki daha iyi anlayalım. Hannah Arendt, yahudi soykırımını görmüş, yahudi kimliğinden ötürü kampa alınmış kişidir. Referansları yardımıyla kamptan kaçış, önce Fransa ya geçer Almanya
Kötülüğün Sıradanlığı
Kötülüğün SıradanlığıHannah Arendt · Metis Yayınları · 2012692 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.