“Kulağımı yeryüzüne dayayacağım duymak için sesini toprağın altında yol alan çiğdemlerin. Çıkacaklar bir sabah on binlercesi; incelmiş kar tabakasını eriterek doğum ısılarıyla. Çıkacaklar bir gün ‘Soğuk, acımasız ve düşmanca günler bitti,’ demek için.
Çıkacağız o zaman biz de buz kestiğimiz yalnızlığımızdan. Ve günaydın diyeceğiz birbirimize, kar beyazı gibi tertemiz.”