Çıkmıştık bir kere yola...
Ulu orta dönmek yakışmaz yolcuya.
Kırılan parçaları bir araya gelmiyormuş hayallerin.
İler tutar ne varsa elimizde,
"Yeniden" diyerek koyulduğumuz yola,
Takvimlere göre ortasında,
Bize göre başındaydık yaşamın...
Ve
Yeniden
Sevdalandık...
İstanbul deyince aklıma
Sait Faik gelir
Taşında toprağında suyunda
Fakirin fukaranın yanıbaşında
Bir kalem bir bilek bilendikçe bilenir
Kıldan ince kılıçtan keskin
Hep iyiden güzelden yana
Hep kimsesizlerin
"Gül doğar ay gibi bir gecede
Dünya toprağı boşuna direnmede
Alçı gibi yapıştırılmış bir rüzgârla tepelere
İnkâr kentinin harmanı savrulmuş yokluğa hiçliğe
Gül yaprağından kubbe
Gül fidanından çatı
Gül kokusundan anne
Gül şurubundan aşk sanatı
Yeni bir uygarlık gibi
Gökdelenlere cilâ
İnka duyarlığı
Maya büyüsü gibi
Ölülerin üstüne dikilen güller
Onları diriltmeye yeter
Yeter ki insanın canını yeşertecek
Yaradılış baharının soluğu üfürülsün yüceden"