Çok zayıfladım. Diyeceksin ki yemek ye o zaman, elinden tutan mı var?
Yok üstat, öyle değil. Elimden kimse tutmuyor. Midem artık yorgunluğu
kaldıramayacak kadar yaşlandı…
"Babanın üç kızı var.
Büyük kızına tecavüz ediyor.
Kız travma yaşıyor ve ilk bulduğu adama kaçıyor. Bir süre sonra ikinci kardeşi de tecavüze uğruyor ama biri diğerinden habersiz. Küçük kardeş bir gün çaresiz kalıyor ve ablasına gidiyor.
Abla çok kötüyüm, diyor, sana anlatmam lazım. Sen de mi, diyor ablası ve anlaştıkları tek kelime bu. Hemen üçüncü kardeş geliyor akıllarına ve ona gidiyorlar ama ne yazık İd iş işten geçmiş, en küçük kardeş de tecavüze uğramış. Bunun üzerine büyük kız “sana bir şey vermem gerek” diyerek babayı bir yere çağırıyor ve babası geldiğinde onu orada öldürüyor. Şu an bu dava devam ediyor, kız hapiste.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinde sınıfta kalmış bir toplumuz, hikâyemiz bu ve Türkiye’nin iyi bir TERAPİYE ihtiyacı var.!!"
-İstismarı kimden yaşadın?
+Bana bunu yapan, benden dört yaş büyük olan abimdi.
-Zorla mı?
+Hayır, çağırdı, ben de gittim. Sonuçta kardeşiz, çağırdığında neden gitmeyim ki?
-Sana dondurma almamı ister misin?
+İstemem.
-Aaaa yemek de yemek istemiyorsun! Hasta mı oldun sen birtanem?
+Yemek yemek istiyorum. Dondurma istemiyorum. Onun içinde süt var süt istemiyorum.
-Hay Allah! Çok severdin sen dondurmayı. Hasta olmaktan mı korkuyorsun yoksa? Hmm çilekli süt alalım o zaman?
+Çilekli süt istiyorum. İneğin sütünü istiyorum. Pipi sütü istemiyorum!
Benden gitmeyeceğine inandığım insanlar oldu. Çok yanıldım. Sen
yanıldın mı böyle hiç? Sırtımı insanlara dayayamayacağımı öğretti insanlar
bana. Aldatıldım, kimsesiz kaldım, yapayalnız. Yalnızlığı sevmem ki. Beni
yalnız bırakmasın diye yalvardığım insanlar, bunu neden yaptığımı
bilmiyorlar bile.
'Siz hastalığınız sebebiyle yaptığınız bir davranıştan dolayı suçlanabilir misiniz, ceza alır mı sınız? Hayır almazsınız. O zaman biz enseste ya da pedofiliye bir hastalık olarak bakmaya başlarsak, ceza ehliyeti kavramı devreye girer ve sonuçta bu kişilerin ceza alması ortadan kalkar.
❝Hep ailelere yüklüyoruz ama çocuğun bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi annenin bilinçlendirilmesin den daha önemli. Ben de anneyim ve her şeyi biliyorum ama iki çocuğum evde yalnız şu anda. Başına ne geleceğini bilebiliyor muyum? Hayır. Çünkü yanlarında değilim. Çocuğu güçlü kılmamız; çocuğa cinselliği, kendini nasıl koruyacağını, güvenlik
-Ensest konusu açılınca “Doğu’da, Güneydoğu’da çok var” deniyor. Bu söylem neye dayanıyor ve nasıl değerlendirirsiniz?
-Elimizde istatistik var mı? Yok. Dolayısıyla bu bir bilgi değil. Ayrıca, açıkça ırkçılık, başka bir şey değil.
“Bayan var küfretme” deniliyor. E ben de duymak istemiyorum, benim suçum erkek olmak mı? Erkeklikten, kadınlıktan, çocukluktan en temel sosyal kimliklerimize ilişkin bakış açılarını sorgulamamız, düşünmemiz gerekiyor.
Bu iyi hal indirimi başka nasıl etkiler doğuruyor sizce? Mesela bu suçu işleyecek olanları bu indirim cesaretlendiriyor olabilir mi?
Aslında cezanın kendisi de çok caydırmıyor. Niye caydırmıyor?Mesela bizim fakültede ceza hocamız “Toplumun kabul etmeyeceği (hırsızlık, tecavüz) suçlar işlendiğinde, bunu yapan kişiye 20-25 yıl hapis cezası vermek mi ona büyük cezadır; yoksa sadece birgün “ben bir çocuğu istismar ettim” yazıp sırtına asmanız mı büyük cezadır?”derdi.Dolayısıyla onu cezaevine atmak, indirim yapmak,yapmamak meselesi değil. Toplumsal anlamda bu zihniyet değişmediği sürece (toplumun cinselliğe yaklaşımı gibi) bunlara ömür boyu da ceza verseniz çıktığında yine yapacak.
Toplumun kabul etmeyeceği (hırsızlık, tecavüz) suçlar işlendiğinde, bunu yapan kişiye 20 - 25 yıl hapis cezası vermek mi ona büyük cezadır; yoksa sadece bir gün “ben bir çocuğu istismar ettim” yazıp sırtına, asmanız mı büyük cezadır?
Türkiye’nin en büyük sorunu nedir denildiği zaman “erkekliktir” diyorum. Bir bakın etrafınıza küfür duymadan beş metre yürüme imkânı yok. “Bayan var küfretme” deniliyor. E ben de duymak istemiyorum, benim suçum erkek olmak mı?