Sahiplenme dürtüsü de düzeltilmesi gereken kötü bir alışkanlıktı. Sadece kendisine ait, başka hiç kimsenin kullanamayacağı bir şeye sahip olma arzusunun ne zaman başladığını hatırlamıyordu.
Bırakalım ikisini ölüm ayırsın da sonra geride kalan yeise gömülünce: neyin yardımı olur! Zamansal yardım daha da acınası tür bir yeistir; ama o vakit ebediyet yardım eder. "Seveceksin" derken, bununla "sevgin ebedi geçerliliğe sahip" der; fakat bunu teselli diye söylemez, zira bunun bir yardımı olmazdı, bunu buyururcasına
Hayır, sevgi buyruğu yeisi - sevmeyi buyurarak, memnu kılar. Kim ebediyet olmaksızın buna cesaret edebilirdi; sevgi, talihsizliğinden dolayı tam yeise düşeceği anda ona sevmeyi buyuran ebediyet olmaksızın kim "öyle yapacaksın'ı söyleme hakkına sahip olabilirdi; bu buyruk ebediyetten başka nerede kendine bir yuva edinebilirdi? Zira zamansallık içinde sevdiğine sahip olmak imkansız kılınırken, ebediyet ona "seveceksin" der, yani ebediyet o vakit sevgiyi ebedi kılarak yeisten kurtarır.