Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

semanur

semanur
@katarina_
Şu denizin içinde ne kıyametler koptuğunu hangimiz bilebiliriz? Bugün kaç küçük balığın öldüğünü, kaç tanesinin kaybolduğunu, kaç insanın o maviliklerin altındaki karanlık sularda hayatından olduğunu nereden bilebiliriz bayım? Bizim baktığımız yerden deniz muazzam.
Reklam
Onu omuzlarından yakalamak istedim. Ne yaparsan yap, demek istedim, aşırı mutlu olma. O zaman başından aşağı ateşler yağar.
Sayfa 140Kitabı okudu
"Dünya çirkin bir yer. Biz de dünyada yaşamak zorundayız."
Sayfa 208Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatım çamurdan ve derinlikten oluşuyordu ama ben o karanlık suların bir parçası değildim. O suların içindeki bir varlıktım.
Reklam
Sevinçli bir çaresizlik içindeyim, çaresiz bir sevinç içinde...
Ruhu zaten ölmüştü, geriye bir tek bedenini öldürmesi kalmıştı.
Kendi başının çaresine bakan bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olamaz.
Sayfa 132Kitabı okudu
"Hayat, bilgi istediği gibi bedel de istiyor. "
Ah, bütün bunlar geçseydi bir an önce, şu kırık dökük mutsuz yaşamımız bir yoluna girseydi...
Reklam
"kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum..."
Tutkulu bir yüreği yıkıma götürecek bir kaç yol vardır:Bunların en kolayı yumuşacık konuşmaktır.
"İyi bir insan," dedi slim. " İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur. Hatta bana zaman zaman bunun tam tersi olmalı gibi geliyor. Çok zeki birini ele al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün."
"Okuldayken coğrafya öğretmenim dünyanın bi' portakala benzediğini anlattıydı,on yaşıma gelmeden portakalın tamamının kimseye ait olmadığını anladım.kimsecikler kendi payından daha fazlasına sahip olamaz ve kimi zaman yeterince pay düşmemiş gibim görünür. Ama siz... hiçbiriniz... sakın ha bütün portakalın sahibi olduğunuzu düşünmeyin, sonra kesinkes hata ettiğinizi anlarsınız ama ağır darbeler yemeden de anlayamazsınız."çocukların çocuklardan öğrendiği şey,'dedi,' bütün portakalı kapmanın anlamı olmadığıdır... Kabuğuyla falan yani. Böyle yaparsanız çekirdeklerini bilem alamazsınız, kaldı ki onlar da yenmeyecek kadar acıdır.'''
Sayfa 183Kitabı okudu
"... Eh, bilirsiniz işte, insanlar bir kaşık suda boğacakları bir kimseyle bile kimi zaman zorunlu ilişki kurarlar."
Mila, mutsuzluğu eski dolaplara benzetirdi; hep satıp savmaya çalıştığın ama sonunda yerlerinde kalan ve bir süre sonra tüm odaya kendilerine has bir koku yaymaya başlayan eski dolaplara... Ki zamanla sen de o kokuya alışır ve sonunda ona ait olursun.
Reklam
"korkmak normal bir şey. Cesur olmak korkmamak değil. Gerçek cesaret korkuyu hissetmek ama yine de gidip doğru olanı yapmaktır."
Sayfa 188Kitabı okudu