Sevmediğin şeyler hiç peşini bırakmaz
Sevdiğin şeylerse asla yanında olmaz
Nereye gitmek istemezsen oraya gitmek zorundasındır
Ve ömrünün uzun olacağını düşündüğünde yolun sonundasındır
"Kalu öldürülmüş! Gözleri oyulmuş!" Hayatta daha az travma yaşamış olanlar Kalu'nun vücudunu görmeye gitti.
Ancak hayatı boyunca alaycı cümlelerin odak noktası olmuş çocuk, başkalarının fikrini önemsemezdi.
Dünya, başkalarına da kendisine davrandığı kadar kötü davranıyormuş gibi göründü ona. Bu da kendisini daha az yalnız hissetmesini sağladı.
Bu aşk denen şeyi o kadar çok duydum ki sanırım ne olduğunu biliyorum ama hissetmiyorum.
"Büyük insanlar fakir olduğumuz için pek bir şeyden anlamadığımızı düşünüyorlar."
"Seni ne kadar çok tanırsam senden o kadar çok nefret edeceğim. Sende benden o denli nefret edeceksin."
"Baban seni sokaklarda küfrederken görse ne derdi?"
"Daha kötüsünü söylerdi"
Çünkü sevgi,şöhret gibi değildir.Diğer insanların size sunduğu bir şey değildir.Dışarıdan gelen bir şey değildir.
Sevgi,sizin yaptığınız bir şeydir.
Sevgi,sizin meydana getirdiğiniz bir şeydir.
Sayfa 328Kitabı okudu
Hem zaten ben bir şeylerin yakasını bırakamayan, peşlerinden koşup bağıran insanları hiç çekemem. Bir şey elden gittiyse gitti demektir. Sona ermiş, bitmiştir. O zaman bırakın gitsin! Görmezden gelin onu, eğer avunmaya ihtiyacınız varsa, yitirilen şeylerin asla geri gelmediğini düşünerek avutun kendinizi: Gelse bile yeni bir şeydir artık, her seferinde yeni, başka bir şeydir. Elinizden çıktığı anda değişime uğramıştır. İnanın, rüzgârda peşinden koştuğunuz şapka için bile geçerlidir bu; ki üstünkörü söylemiyorum bunu, derinlemesine konuşarak söylüyorum... Ben hayatta asla pişmanlık duyup vah vahlanmamayı ve de asla dönüp geriye bakmamayı ilke edindim. Pişmanlık korkunç bir enerji israfıdır.
Sayfa 12 - Can Sanat YayınlarıKitabı yarım bıraktı
