Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Recep KAYABAŞI

Recep KAYABAŞI
@kayabasirecep
Hayal et yeter. Hayalet yeter! instagram.com/hayalet.art
2B & 3B Grafik Tasarımcı
Lisans
7 kütüphaneci puanı
429 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
KİTAP BAĞIŞ KAMPANYASI için Gönüllüler Arıyoruz!
Merhaba! Uzun bir aradan sonra çok güzel bir işe vesile olmak amacıyla hesabıma girmiş bulunmaktayım. Ben Karabük ilinde yaşıyorum. İlimizin Yenice ilçesinde, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bir kitap bağış kampanyası düzenliyor. Kitap bağışı veya yeni kitaplar alabilmek için para bağışı yapacak gönüllüler arıyorlar. İlköğretim ve ortaöğretim düzeyinde ki öğrencilerin okuyabileceği edebi eserler, kişisel gelişim kitapları, araştırma-inceleme kitapları vb. her türlü kitaba ihtiyaç var. İlçemiz okullarından Yenice Ülkü İlkokulu ve Ortaokulu adına benden de rica ettiler bu kampanyayı duyurmam için. Desteklerseniz çok sevinirim. Aklında soru işareti oluşanlar için kampanyayla ilgili paylaşımın linki: facebook.com/ulkuokulu/posts... Son Bağış Tarihi: 4 Nisan 2022 Maddi Olarak Destek Olmak İsteyenler İçin Yenice İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü IBAN NO: IBAN NO: TR36 0001 0005 3308 9365 0950 20
Reklam
"Ayrı ayrı birer ahlaksız yaratık olan insanlar, bir araya gelince namuslu kişiler olurlar." Montesquieu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
TEPKİLERİMİZ
★ Klasik tepki: "Sıraya geç kardeşim." ★ Neoklasik tepki: "Şeker kardeşim sıraya geçiver." ★ Realist tepki: "Sıra var." ★ Sürrealist tepki: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?" ★ Romantik tepki: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz." ★ ... Modern tepki: "Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa'da..." ★ Postmodern tepki: "Sırana geç lan ayı!" ★ Uzlaşımcı tepki: "Acelesi olmasa öne geçmezdi, üzmeyin garibi..." ★ Devrimci tepki: "Altyapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek." ★ Kaderci tepki: "İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür." ★ Felsefeci (septik kuşkucu) tepki: "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir." ★ Kantçı tepki: "Efendim, algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa,adam yok olur." ★ Kötümser varoluşçu tepki: "Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adam da ölecek." ★ İyimser varoluşcu tepki: "Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor." ★ Hümanist tepki: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz." ☆ Sizin tepkiniz ne olurdu?
Öyle bir rüya görürsün ki bazen Uyanmaktan korkarsın... Ve bazen öyle bir rüyadan uyanırsın ki Uyumaktan korkarsın... Recep KAYABAŞI
Reklam
ÖNEMSEYENLERE DUYURULUR!
Çeşitli projelerim var ve bu projeler hem fiziksel hem de zihinsel anlamda zaman isteyen, emek isteyen projeler. Yine yazım dünyasından kopuk olmayan projeler ayrıca... Bu nedenle bir süre pek aktif olamayacağımı belirtmek isterim. Fakat siteyi tamamen bırakmıyorum. Sadece bir süre giremeyeceğim. Mesaj atanlar ve 1000kitap.com'u tamamen bıraktığımı düşünebilecek olanlar için açıklamak istedim. Herkese iyi okumalar! (:
Bilmek Üzerine Aforizma / Kaç "Şey" Bilmek
Olay birkaç kişinin "çok şey" bilmesi değil; “çok az şey” bilen kalabalığın, “az şey” bilen insanların “çok şey” bildiğini sanmasıdır. Recep KAYABAŞI
Ey Sonbahar!
Asırlardır herkes sonbaharı yazdı, çizdi. Renk paletinin solgun, hüzünlü tonlarıydı sonbahar. Pervasız çocukluğun yasaklı günleriydi. Bam telinin titrek sesiydi sonbahar. Oysa sadakatti sonbahar. Yaslı günlerin kötü gün dostuydu. Çorak arazilerin kurtarıcısı, kurak günlerin rahmetiydi o. Kimse görmedi, kimse anlamadı sonbaharı. Oysa o esen rüzgâr uğultularıyla seslendi hep. Yaprak hışırtılarında saklıydı anlattıkları. “Hiç duymaz mısınız?” dercesine haykırdı kara bulutlar. “Hiç görmez misiniz?” diye süzüldü sararan yapraklar. Sonbahar sanatçıların sanatına ilham oldu hep. Oysa sanatın kendisiydi sonbahar. İlkbaharın ve yazın tumturaklı haline inat, hayatın gerçek yanını haykırdı hep, bıkmadan. Kara kış bile bembeyaz bir örtü gibi anımsandı da onun kadar yargılanmadı hiç. Kalemi çoktan kırılmıştı onun. Sararan yapraklarla özdeşleşti solgun umutlar; süzülen gözyaşlarının adı oldu sonbahar. Ey sonbahar! “Her şer görünende vardır bir hayır” dedikleri sen misin yoksa? Sokakta ki hayvana bir yudum su, evde ki insana bir sokum ekmek… Yaralarda değil de Yaradan’da bulmak seni… Kâinatın en büyük sanatçısının en ünlü eseri… Sonbahar… Recep KAYABAŞI
Bazıları öyle ilginç ki bu hayatta, şeytan bile hayranlıkla izliyordur kimilerini... Belki de pabucunu tersten giyerken, saygıyla eğiliyordur çamura bulanmış yüreklerin önünde. Recep KAYABAŞI
Reklam
Varoluşsal Aforizma / Zıtlıklar
Zıtlıklardır birbirini var eden denir. Yok eden de zıtlıklardır üstelik. İlginç olansa, hem var ettiği hem de yok ettiği için yeni bir zıtlık daha meydana gelir. Peki ya her şey aynıysa? Recep KAYABAŞI
Hayvanseverlerin Dikkatine!
Şuanda evimde beslediğim 1 anne ve 4 yavru kediciğe bakarken önemli bulduğum bi konuya değinmek istedim. Lütfen bunu "duyar kasmak" olarak algılamayın. Zira bazı "hayvanseverlerin" gözardı ettikleri bir konu olduğunu düşünüyorum. Bu düşünceme katılmayanlar da olacaktır tabii ki lakin paylaşmasam içimde kalırdı. Lütfen hayvanları evlerinize hapsetmeyin. Eviniz giriş katı veya bahçe katı ise hele... Kaçmasınlar diye kapılarınızı, pencerelerinizi kapatıp bütün gün o hayvanların başını okşayarak, mamasını vererek hayvanseverlik yapmış olduğunuzu düşünmüyorum. Böyle yapıp da iyi niyetli olan da birçok insan var. Onların içtenliğinden de şüphem yok lakin hiçbir sevgi, sevileni hapsetmeyi gerektirmez (Keza bu durumu hayatlarında ki insanlara yapanlar da var ki buna da karşıyım.). Bazılarınız onların sokaklarda öldüklerini, başka hayvanların saldırılarına maruz kalabildiklerini, onlara araba çarpabileceğini, başka insanların şiddetine maruz kalabileceklerini öne sürecektir. Oysa ki bu ihtimaller maalesef günümüz dünyasında insanlar için de geçerli, ancak kimse kendisini eve kapatıp koca bir ömrünü dört duvar arasında geçirmeye razı gelmiyor. Diyeceğim o ki, hayvanseverlik, hayvanları dört duvar arasına kapatıp sevgi gösterisinde bulunarak olmaz zannımca. Lütfen hayvanlarınızı biraz özgür bırakın. Sizin evinizi kendi evi gibi gören bir hayvan zaten döner, dolaşır yine o çatının altına girer. Saygılar... Recep KAYABAŞI
Öncelikle herkese iyi bayramlar!
Gerçek bi okurun, emek verilerek yazılan şeylere en azından saygı duyması gerektiğini düşünüyorum. Beni tanımadan hakkımda verilen hükümlerden ciddi manada rahatsızlık duyuyorum. Paylaşımlarımdan hoşnut olmayan insanlar lütfen beni engellesin. Bu platformda, nazımlarımı, nesirlerimi, manzumelerimi, kitap incelemelerimi ve elimden geldiğince de sosyal sorumluluk adına yapacağım paylaşımlarımı göreceksiniz. Bu bilinçle takip etmek veya etmemek tabii ki de sizin elinizde. Eğer bu tarz paylaşımları beğenmiyo iseniz de dediğim gibi lütfen beni engelleyin. Öte yandan adımın geçtiği o malum gönderiye gelen bi yorumda, burada bulunma maksadımı paylaşmıştım. O açıklamamı da #32915912 bu yorumumda görebilirsiniz. Maksadım doğrultusunda hareket etmeye de devam edeceğimi bilin isterim. Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur. Böyle saçma şeylerle vaktinizi çalan insanlar adına ben özür dilerim. Açıklamam gerektiğini düşünmeseydim böyle gereksiz konularla vaktinizi almayı bizzat kendim de istemezdim. Anlayışınız için şimdiden teşekkürler! DİP NOT: Cidden çok saçma bi konu bence de (: İçine çekildiğim durumdan hoşnut değilim...
Yaşanmışlık kokan şeyleri seviyorum. Mesela gramofonları... Kurşun kalemle, kasetleri başa sararak geçse de çocukluğum... Siyah-beyaz, sepya veya renkli ama hafif soluk ve grenli olmalı anılar. Klasik arabamla zamanda yolculuk edercesine çıkmalıyım yollara. Ve penceremde papatyalar olmalı mutlaka. İşlemeli raflarım buram buram kitap kokmalı. Soft renkler süslemeli her yeri. Hayaller kadar renkli, gerçekler kadar mat olmalı renkler. Hayat gibi... Recep KAYABAŞI
Reklam
SANMIŞTIM
Batmaz sanmıştım güneşim Ay hiç kaybolmaz sanmıştım… Yüreğimin ıssızlığını öylesine unutmuştum ki Zihnimin boş caddelerinde Loş bir umut ışığıyla Tekrar başbaşa kalmam sanmıştım Yine aldanmıştım… Herkesi yine Ve yine Ve tekrar Kendim gibi sanmıştım… Recep KAYABAŞI
Şairleri kıskanıyorum; Ne de güzel anlatabiliyorlar aşklarını... Ve gülüyorum... Birkaç satırda anlatabildikleri için; Yere göğe sığdıramadıkları aşklarını... Recep KAYABAŞI