Durum buydu. İşe gitmeyi bıraktım. Tiyatroya gitmeyi bıraktım. Tüm günü açık penceremin önünde geçirmeye başladım. Aylardan ağustostu ve hava boğucuydu, genç kadının kendi çerçevesinde belirmesini bekliyordum. Bazen namevcut, bazı bazı uzaktı, seyrek olarak bakışıma yaklaşıyordu. O uzun ve uyuşuk yaz günlerinde bakışlarını bana hiç yöneltmedi. Görünmez göğe bakıyordu. Fazlasıyla görünür sokağa bakıyordu, ama bana bakmıyordu.