Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ANADOLU MEKTEBİ YAZARLARI Anadolu Mektebi yazarları; yerli, milli, manevi ve evrensel insani değerlere sahip olan, bu değerler temelinde hayatlar sürüp toplumumuza bu değerleri telkin eden yazarlardan seçilmiştir. YAZAR LİSTESİ 1. Mustafa Kutlu 2. Tarık Buğra 3. Cengiz Aytmatov 4. Samiha Ayverdi 5. Ahmet Hamdi Tanpınar 6. Cengiz
144 syf.
·
Puan vermedi
İncelemeden çok bizdeki iz meselesi ile Kambur.
Kalbi atıyor... Daha ilk satırlarda bir gidişin hançer gibi sözleri ile karşılaşıyoruz. Nasıl bir anlatımdır! İçimizde bir şey kanamaya başlıyor, keskin bir vedanın yarası deşiliyor. Daha tanışmadan ayrı düşüyoruz. Evet, Kalbi atıyordu Acibe’nin. Cam kenarında çocukları izlerken, Akide şekeri yerken, En çokta Faruk Nafiz’i görürken... Kalbi
Kambur
KamburEsra Kahya · Osmangazi Belediyesi Yayınları · 2021230 okunma
Reklam
Kazım KOYUNCU Anısına Sevgiyle
Ben nereden bilecektim ki; Ölümün ince belli bir bardak çayla, dudak arasında olduğunu...! Kazım Koyuncu ( 25 Haziran 2005) Seninle aynı zaman diliminde yaşamaktan ve seni tanımaktan dolayı çok şanslıyız. İşte gidiyorum Bir şey demeden Arkamı dönmeden Şikayet etmeden Hiçbir şey almadan Bir şey vermeden Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde Yürüyorum sanki senin yanında Sesin uzaklaşır her bir adımda Ayak izim kalmadan gidiyorum Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı Gönül kuşu şarkıdan yorulmadı Bana kimse sen gibi sarılmadı Işığımız sönmeden gidiyorum...
18 Mayıs 1944 - Kırım Tatar Sürgünü Anısına
Netice olarak, 1944 yılından beri Kırım Türklerinin vatana dönüş uğruna verdiği mücadeleler geç de olsa meyvesini vermiş ve kitleler halinde vatana dönüş başlamıştır. Bunun neticesinde, 1987 yılında Kırım’a yerleşen Kırım Türklerinin sayısı 2300, 1988’de 19.3000 kişi iken, bu sayı 1989’da 28.000’e yükselmişti. 1 Mayıs 1990 itibariyle ise Kırım’da toplam olarak 83.116 Kırım Türkü yaşamaya başlamıştı. Bu arada daha önce Ukrayna’ya bağlı bir bölge olan Kırım, 12 Şubat 1991’de Ukrayna Cumhurbaşkanı L. Kravchuk’un imzasını taşıyan bir kanunla tekrar Özerk SSC haline getirildi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsız bir cumhuriyet haline gelen Ukrayna’ya bağlı özerk bir cumhuriyet olan Kırım’da 1995 nüfus sayımına göre 2.600.000 kişi yaşamaktadır. Bunun %67’sini Ruslar, %22’sini Ukraynalılar, %10’unu Kırım Türkleri ve %1’ini diğerleri (Karaim, Kırımçak, Rum, Ermeni, Alman, Bulgar, Yahudiler) oluşturmaktadır.
Kazım Mirşan
Kazım Mirşan
- Kırım Türklerinin Sürgünü ve Milli Mücadele Hareketi 1944-1990, s.29
Kazım Koyuncu
"Bir sevgi yaratmak ya da olan sevgiyi büyütmek lazım. İşte ben de bunun için uğraşıyorum. Yıllardan beri de bu sevgiyi yükseltmek için şarkı söylüyorum. Umarım her şey daha güzel olacak. Daha barış içinde daha sevgi dolu bir dünyaya hep beraber yürüyeceğiz..." Kazım Koyuncu anısına youtube.com/watch?v=NuJhSIK...
18 Mayıs 1944 - Kırım Tatar Sürgünü Anısına
Nihayet verdikleri bu tepkiler, Sovyet hükumetinde olumlu bir tesir bırakmış ve 14 Kasım 1989’da vatanlarına dönüş yolunu açan bir deklarasyonun yayınlanmasında etkili olmuştu. Belirtilen tarihte Sovyetler Birliği YSP tarafından kabul edilen bu deklarasyona göre, sadece Kırım Türkleri değil, daha önce kendilerine haksızlık yapılan bütün Sovyetler Birliği vatandaşlarının hakları kendilerine iade edilmiş ve bu haklar devlet garantisi altına alınmıştı.
Kazım Mirşan
Kazım Mirşan
- Kırım Türklerinin Sürgünü ve Milli Mücadele Hareketi 1944-1990, s.28
Reklam
18 Mayıs 1944 - Kırım Tatar Sürgünü Anısına
Özellikle 1985 yılında Sovyetler Birliği’nin yönetim kadrosunda meydana gelen yenilikle M. Gorbaçev’in hakimiyete geçmesinin ardından, ülkede uygulamaya konulan “Perestroyka = Yeniden yapılanma” ve “Glastnost = Açıklık” politikası sonucunda Sovyetler Birliği’nin hemen her alanında köklü değişikliklerin meydana gelmeye başladığı bilinmektedir. Kırım Türklerine yönelik baskılar da bu dönemde ortadan kalkmaya başlamış, hapishanelerdeki liderleri serbest bırakılmaya başlanmıştı.
Kazım Mirşan
Kazım Mirşan
- Kırım Türklerinin Sürgünü ve Milli Mücadele Hareketi 1944-1990, s.27
18 Mayıs 1944 - Kırım Tatar Sürgünü Anısına
23 Temmuz 1987 günü Sovyet rejiminin kalbi olarak kabul edilen Kızıl Meydan’da toplanan yüzlerce Kırım Türkü ve onları destekleyen Sovyet vatandaşları, Sovyetler Birliği’nde eşi benzerine az rastlanan bir miting gerçekleştirdiler. Mustafa Cemiloğlu’nun önderliğinde tertip edilen bu gösteri, orada bulunan yabancı basın mensupları tarafından bütün dünyaya aksettirilmiş ve tüm dünya kamuoyu tarafından ilgi ve dikkatle takip edilmişti. Mitingin devam ettiği bir sırada Sovyet resmi haber ajansı TASS tarafından bir duyuru yayınlanmıştı. Bu duyuruya göre, Sovyet yönetimi Kırım Türklerine “büyük haksızlık yapıldığını” kabul ediyor ve meselenin çözümü için bir devlet komisyonu kurulduğunu belirtiyordu. Bununla birlikte, açıklamada yer alan ifadelerden Sovyet devletinin eskiden beri sahip olduğu görüşlerinin kaybolmadığı da anlaşılmaktadır.
Kazım Mirşan
Kazım Mirşan
- Kırım Türklerinin Sürgünü ve Milli Mücadele Hareketi 1944-1990, s.27-28
Kazim Koyuncu Anisina
Çok fiyakalı bir hastalığa yakalandım, baba.
18 Mayıs 1944 - Kırım Tatar Sürgünü Anısına
Kırım Türklerinin 3 gün içinde tamamen vatanlarından sürgün edilmesi operasyonunun başarıyla neticelenmesi şerefine 19 Temmuz 1944’te bir tören tertip edilmiş ve operasyonda görev alanlar Sovyet yönetimi tarafından mükafatlandırılmıştı. Ancak tören sırasında gelen bir haber, Arabat adlı bir Türk köyünün unutularak boşaltılmadığını gösteriyordu. Azak Denizi ile Sivaç arasında yer alan Arabat köyünün halkı balıkçılık ve tuz üretimi ile uğraşan köylülerdi. Kobulov adamlarına iki saat içinde orada tek bir Kırım Türkünün kalmaması yönünde emir verdi. Oysa Kırım Türkleriyle dolu yük katarları çoktan yol almıştı ve onlara yetişme imkanı yoktu. Bunun üzerine Arabat’taki bütün Kırım Türkleri oldukça büyük ve eski bir gemiye bindirilerek mahzene kapatıldılar. Gemi denizin en derin yerine getirilerek ambar kapakları açıldı ve gemi içindeki insanlarla birlikte batırıldı. Bu olay sonunda Arabat köyünde yaşayan Kırım Türklerinden kurtulan tek bir kişi bile olmamıştı. Bu operasyondan sonradır ki, Kobulov Kırım’ın Türklerden “tamamen” temizlendiğini belirten raporunu iletebilmiştir.
Kazım Mirşan
Kazım Mirşan
- Kırım Türklerinin Sürgünü ve Milli Mücadele Hareketi 1944-1990, s.10
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.