Dosta erişmek için durmadan koşuyorum, Ömrüm sona yaklaştı ben hâlâ uykudayım. Diyelim ki kavuştum nihayet sevgiliye Ya o geçen günleri ben nerede bulayım?
Bırakmıyorum ki, gönülde düşünce olasın,
İstemiyorum ki, gözlerde değersiz kalasın;
Seni canımda saklıyorum; gözümde gönlümde değil
Tâ ki son nefesime kadar bana yâr olasın!
İnsanın ya kendinden kaçmak ya da kendini bulmak için okuduğunu söylerler. Ben ikisi arasında pek bir fark göremiyorum. Kaçarken kendimizi buluruz. Bulunduğumuz yerde değil, gitmek istediğimiz yerdeyizdir.
Belki de acı, yaşadığımızı hissettiren bir dosttur. Onu sevinçle kabul etmeli ya da ondan ayrılmalıyız. Şurası kesin: İlerleyen yaşla beraber beden ne denli düşkünleşirse, zihin o denli keskinleşir.