Hava bir garip bu gece
Dingin, uysal ve rahatlatıcı bir rüzgar
Edgar Allan Poe'nun sesiyle fısıldıyor kulağıma şiirlerini.
Radyoda çalan bir Édith Piaf parçası
Yayılıyor kanser hücresi gibi, beynime
Ruhumu kanatıyor, ruhuna dokunulmamış insanlar.
Bir evsiz titrek elleriyle yakmaya çalışırken sigarasını
Kibritin histerik ışığı aydınlatıyor ıslak gözlerini
Ve karanlığın içinden, sessizce uzanıyor bana
CESARE PAVESE...
Unutma diyor, öfkeli öfkeli
Bir an bile unutma!! “Herkese bir bakışı var ölümün."
Burak Yelin
az şey mi öğreniyorum?
Evet gayr-i ihtiyari kalemimden çıkan bu angarya kelimesi için kendi kendimden utanıyorum.
Hani yirmi beş gün evvel kendime verdiğim söz?. Hani
bu masanın kenarına yazdığım program?.
Bu gece kendi kendimden nefret ediyorum
Türk Fırtınası
Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu!
Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında!
O yara büyüttü beni!
Kahroluyorum Mathilda,
Seninleyken sensiz olmak beni kahrediyor.
Sana dokunma fırsatım varken bunu yapamıyor olmak çok daha beteri...
Sahi söylesene bulunduğun soğuk toprak seni ısıtıyor mu?
Isıtıyor mu o soğuk narin ince ellerini?
- ZehrAktaŞ
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta...
Sanki bedenime tüm
Oysa ben sadece içimden geçenleri, içimde kalanları izliyordum dalgaların kıyıya vurmasın da.
Ne ara sular çekildi kıyıdan,
Ne ara fırtına dindi,
Ne ara böyle bir unutuluşa terk edildim fark edemedim...
£.¥
Katil olmak illa mekanik bi aletle olmaz duyguları da öldürmek bir katilin işidir,belki hukuken yargılanmazsın ama ruhun içindeki kalpte yargılanırsın hemde yargısız infasızca...
-Kendi kalemimden-