“Vefatından beş dakika evvel,” ‘Budala dünya! Bakalım sen beni mi aldatmış oldun, yoksa ben seni mi’ demiştir” Bu söz onun intiharı (belki hayatı da) algılayışını da gösteriyor olsa gerek.
“Entelektüelin intiharı, dönüşü olmayan bir göçtür. Bir nevi beyin göçüdür. Entelektüelin, birey olmanın da ötesinde yaşadığı toplumdaki konumuna ve etki gücüne bakıldığı zaman bir felakettir.”
Beşir Fuat intihar eylemine başladıktan sonra ancak şunları yazabilmiştir:
"Kağıt dahi kanla müsemma... İntiharımı da fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahâlde cildin altına klorit kokain şırınga edip buranın hissini iptal ettikten sonra orasın yarıp şıranı keserek seyelan-ı dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim. Ameliyatımı icra ettik. Hiçbir ağrı duymadım. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım..."
"Yaşamda düşleriyle var olmaya çalışanlar, düşlerine yönelik toplu bir saldırıyla karşılaşıyorlar. Yeni düşler ve yeni kırgınlıklar, isyanın yanına her zaman nihilizmi de bırakıyor. Ben de yaşamı herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu bir trajedi olarak algılıyorum ve dışarıdaki dünyada değil belki ama kendime dönünce nihilizmin duvarlarına sıkışıyorum. Böyle yaşamak benim için bir katlanma etkinliğine dönüşüyor."