Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumamız Mübarek Olsun...
HAYIRLI CUMALAR... Ey Rabbim! Ben, gizlide senden hayâ etmeyen utanıp çekinmeyen, açıkta seni gözetmeyen zavallıyım. Ben, büyük musibetler sahibiyim. Ben, Mevlasına karşı çıkan cüretkârım. Ben, gökyüzünün güçlü Rabbine isyan eden biriyim. Ben, büyük günah yolunda malını harcayanım. Ben, büyük günahlara doğru koşanım. Bana mühlet verdin, kendime
Ellerimde poşetler, pazar arabası almadım diye kızıyorum kendime. Biraz önce de domates altı lira olmuş diye pazarcı amcaya söylendim. Tezgahtan biraz uzaklaşınca da pişman oldum. Ben ne yapıyım yani, muhatabım pazarcı amcayken kime şikayetleniyim demek suretiyle vicdanimi rahatlatmaya çalıştım bir süre. İşe yarayıp yaramadığı konusunda bir
Reklam
FİL İLE FARENİN HİKAYESİ
KENDİ KALEMİMDEN. Ben fil. Milyonlarca filden sadece biri. Atalarımız olan Mamutlardan sonra bizler kaldık dünyada. Düşünün neredeyse arşa değecek belki başımız. Adımlarımla ve ağırlığımla gurur duymuyorum ama bu güç içimde fırtınalar koparıyor, dinginleşiyorum. Güzel bir gün bugün. Timur'dan beri ağaçlarla aramız iyi. 1402 yılından beri
geçen gün tanrı ile konuştum. ne düşündüğünüzü biliyorum. konuştuğun kişinin tanrı olduğunu nereden biliyorsun? açıklayacağım, ama şunu söyleyeyim, sorduğum bütün sorulara –yani hepsine- cevap vererek beni ikna etti. bütün sorularıma makul ve tatmin edici cevaplar verdi. sonunda, onun tanrıdan başka birisi olmadığını kabul etmek zor
İlk öykü denemem :) Yorumlarınız değerlidir benim için
TURUNCU Soğuk bir kış gecesiydi. Doğa; yeni yılı beklemiş gibi biriktirdiği en sert ve soğuk rüzgarını üzerimize fırlatıyor, dişlerimizin gıcırdamasına yetecek kadar donuk bir hava dağıtıyordu. Rüzgarın uğuldayışı boşlukta süzülüp aceleyle yüzümü yalayarak geçiyor ve sırasını sonraki hava akımına bırakıyordu. Oldum olası bu sert ve kuru havadan
1957 – 59 İstanbul, Fatih, Bütün gün beni, bu kâğıtların başında oturmaya iten yalnızlığımı düşündükçe acımın artmasını istiyorum. Bu büyük, kalabalık şehirde hiçbir teselli yok benim için. Acım, çok önceleri, başka sokakların, başka pencerelerin, yatak odalarının, bütün o anlamsız eşyanın bulunduğu ortamda çok daha büyüktü. Şimdi başka bir
Reklam
Yarım Adam Romanı 1 ve 2.Bölüm
İstanbul'u bir roman kahramanı olarak görmek isterseniz genç bir mimar olarak ete kemiğe büründüğü Yarım Adam Romanının ilk bölümlerini burada okuyabilirsiniz: 1.Bölüm Elli Beş Saniye Tüm hayatı elli beş saniyede değişti. Elli beş saniye; yaşadıklarını anlayabilmesi için çok kısa, kaosla tanışmanın şiddetine dayanabilmesi içinse çok
119 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.