Ailede duygusal gerilim yükseldiğinde yetersiz iletişimin suçunu çoğumuz diğer kişiye atarız. Sağır, inatçı, deli, umutsuz, çaresiz, kırılgan ya da sabit fikirli olan hep anne-baba-kardeştir. Konuşmamızı ya da ilişkinin değişmesini engelleyenin diğer kişi olduğunu düşünürüz. Yakındığımız etkileşimdeki kendi rolümüzü ve böylece değişim yapma gücümüzü inkâr ederiz.