Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derya

Derya
@kestimkarasaclarimi
bir bilmek ülkesinin, düşün iline vardım...| yanlış bir hayalin şehrinde kaldım...| yaşamak sanatı, insanlık mesleği
Ağlamaklı Şiir
adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime anne dedim, hadi çay koy da içelim..
Ali Lidar
Ali Lidar
Reklam
rüyamda buluttum sensizliği unuttum yağmur oldum ağladım seni dizlerimde uyuttum...🎶
İlya İlyiç acı acı içini çekti: — Ah! Ne hayattır bu! Şehrin gürültüsü ne berbat şey! Özlediğim cennete ne zaman kavuşacağım?..
Sayfa 92

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir.
Sayfa 86
Bizi biz yapan özü, gençliğimize verdiğimiz sözü, hiç ölmemiş ve bizi özgürleştirmiş o bir çift mavi gözü hatırlamaya ihtiyacımız var.
Sayfa 14 - Gökhan Çınar, bir şey oldu
Reklam
Ölüyoruz ama kimsenin umrunda olmuyor. “Çıkar telefonunu göster ” diyen dayılar gibi.
Sayfa 14 - Gökhan Çınar, bir şey oldu
Dünyanın neresinde olursa olsun, halkını soyan, devletin gücünü ailesi ve çevresinin zenginleşmesinde kullanan, uyuşturucu kaçakçıları, kara para aklayıcıları ve mafyayla kol kola hareket eden politikacılar, haklarında sorgulayıcı bir dönem başladığında, milliyetçi duyguları sömürmek için bir komşu ülkeyle sorun yaratır, çatışma çıkarırlar. Bu kirli senaryoda amaç, gündemi değiştirmek ve yolsuzlukları unutturmaktır.
Sayfa 13 - Sunay Akın, “savaş bir cinayettir”
Tarih ona yalnızca insanlığın ne kadar zavallı olduğunu öğretmişti: Bir dönemde insanlık felaketlere uğruyor, mutluluğunu yitiriyordu; sonra bütün gücüyle çalışıp çabalamaya koyuluyor, iyi günlere kavuşmak için türlü cefalara katlanıyordu. Nihayet tarihin bir döneminde insanlık rahata kavuşacak gibi oluyor; artık tarihin kendisi de rahat edecek, diyorsunuz. Nerede? Tekrar işler bozuluyor; her şeyin altı üstüne geliyor; insanoğlu yeniden çalışıp çabalamaya başlıyordu... Güzel günler bir türlü sürmüyor; hayat değişiyor, her şey bitip durmadan yeniden başlıyordu.
Sayfa 74
Derslerini ter dökerek, uflaya puflaya, güçbela öğreniyordu. Zaten bütün bunları Tanrının insanları cezalandırmak için icat ettiğine inanırdı.
Sayfa 73
Umutsuzluk içinde, “Ne zaman yaşayacağım ben?” deyip duruyordu.
Sayfa 68
Reklam
Ona göre hayat iki bölümdü: Bunların birinde iş ve sıkıntı vardı –ki Oblomov için bu iki kelimenin anlamı birdi–, ötekinde ise sakin, rahat, sessiz günler, bu alanlardan önemli olanı, yani memurluk hayatı daha baştan ona pek kötü geldi.
Sayfa 68
Yığılıp duran çok şey var sanki içime. O şeylerin nedenini de ne olduklarını da bilmiyorum. Fikrim kalmamış gibi.
Sayfa 10
... — Zavallı dostum, batmışsın sen, boğazına kadar batmışsın batağa, gidiyorsun. Biçare, işinden başka hiçbir şey göremez, duyamaz, konuşamaz olmuş. Ama böylesinin yolu açıktır, yakında büyük işler başarır, en yüksek mevkilere yükselir... Bizde buna meslek sahibi olmak diyorlar. Bunun için zekâya, iradeye, ruha gerek yok; bütün bunlar lüks. Bu adamın hayatı böyle geçip gidecek ve ruhunun birçok yanı hiçbir zaman açılmayacak...
Sayfa 29
1.416 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.