Oturup tv başına, en acıklı Türk filmlerini açıp hüngür hüngür ağlardık ya. Heh işte tam o kıvamda. Oku ağla. Oku ve bir ömür iz bıraksın. Sabahattin Ali’yi zaten anlatmaya gerek yok. Ama bu Kuyucaklı Yusuf bir başka.
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175bin okunma
Emrah Serbes’in ne yazdığının bir önemi yoktur benim için. Cümle yapıları, anlatım dili, üslubu, kelimeleridir beni kitaplarına bağlayan. Bu kitapta tüm bunların yanında konu, yer ve zaman da ilgi çekici..
Anlatımındaki sadelik, doğallık, konunun ne olduğunu dahi önemsememenizi sağlıyor. Ne yazarsa yazsın okurum diyorsunuz. Başı, sonu, teması, bütünlüğü hiç önemli değil, sadece okumak keyif veriyor. Bu da kullandığı dilden kaynaklanıyor.
Yıllar önce bir uçak yolculuğunda vakit geçsin diye başlayıp, uçak henüz inişe geçmeden bitirdiğim, sonra da tüm Emrah Serbes kitaplarını adım adım kovalamama sebep kitaptır.
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
Aynı kuşağın çocuklarıyız. Söylediği her şeyde, kurduğu her cümlede benim de çocukluğum var, anılarım var. O günlere hasret var... Bugünlere isyan var...
Tanıtım bültenindeki bir cümleden etkilenip almıştım kitabı. İyi ki de almışım, iyi ki de etkilenmişim, iyi ki de okumuşum. Bitirir bitirmez diğer kitaplarına yöneldim.
Ali Lidar yazsın, biz okuyalım. O konuşsun, biz dinleyelim. Hani parti kursun, oy verelim boyutunda bir sevgiye ve saygıya sahibim. Olaylara bakış açısına, hayat görüşüne, anlatımına, betimlemelerine hayranım. Dili sade, anlaşılır. Duygu aktarımı kusursuz.
Bende iz bırakan, defalarca okuyup doyamadığım şiirler var bu kitapta. Hani yeni kitaplarında yeni isim olmasın, Alengirli Şiirler 2-3-4 diye devam etsin de büyü bozulmasın istiyorum.
Okuyorum gülüyorum. Okuyorum ağlıyorum. Kızıyorum herkese. Sonra herkesi seviyorum. Sıradan olayların, rutin hayatın bile ne kadar güzel anlatılabileceğinin örneğidir bu kitap.
Z RaporuAli Lidar · İthaki Yayınları · 20163,734 okunma
Ali Lidar’ın bir kitabı çıktığı zaman ne yazmış diye bakmıyorum bile. Alıyorum sadece. Alıp, eve getirip, yaklaşık bir saat içinde de bitiriyorum. Sonra yeni kitabı bekliyorum.
Ali Lidar mahalle bakkalını anlatsaydı bu kitapta, ya da karşı komşusunu.. “Ben ünlü filozoflardan değil, bu adamlardan ilham aldım” deseydi, zerre sorgulamaz, gider o bakkalın, komşunun elini öperdim.
O bir efsane. Bağımlılık yapıyor. Uykusuz kalıyorsunuz, çalışamıyorsunuz. Sonunu merak edip gece gündüz okuyorsunuz, bitirmek istiyorsunuz, sonra da hiç okumamış olmayı ve baştan başlayabilmeyi istiyorsunuz.
Korkma Ben VarımMurat Menteş · İletişim Yayınları · 20098,3bin okunma
Ruhi Mücerret’le tanıdım Murat Menteş’i. Sonra gidip kitapçıya hangi kitabını bulduysam aldım. 10 tane olsun 20 tane olsun diye dua ettim ama 3 taneyle yetinmek durumunda kaldım.
Dehşet dehşet dehşet. O benzetmelere, o tasvirlerin güzelliğine söylenecek söz yok... Biran önce sonuna gelmek için bu kadar mücadele edip, bittiği zaman da bu kadar üzüldüğüm bir başka kitap olmadı...
Ruhi MücerretMurat Menteş · April Yayıncılık · 201315,5bin okunma
