Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
"Hiç kimse, hiçbir değer ve hiçbir inanç beni ahlaklı olmam için zorlamadı. Hiçbir şeyin üzerimde ısrar etmesine izin vermedim. Bu özgürlük beni vicdanımla başbaşa bıraktı ve insan ancak böyle bir özgürlüğe erişebilirse, vicdan muhakemeleri yapabilir gibi..."
Reklam
Farkındaydı. Bunun için hiç zorlamadı kendini. Ama yeri geldiğinde, kendini yüksekte görenleri hiç ezmekten yerin dibine sokup çıkarmaktanda çekinmedi. Belki de, bu olanlar onun kendini biran için rahatlatan bir motivasyon anlayışıydı. Veya bunları cezalandırma yöntemiydi. Kimse doğuştan ezik doğmaz. Bunu o duruma indirgeyen toplumun parçalarıydı sonuçta. Birey, aile ve toplum. İç çevre, dış çevre ve geniş çevre. Sosyo politik durumlar baskın olan zümrenin yada zümrelerin, kişiliklerini büyük oramda oluşturmaz mıydı ki? Ezilmişlik, hor görülmüşlük bir yerden sonra savunma ve de karşı atağa geçirmez miydi ki? İnsan nereye kadar ezile bilirdi ki? Peki ya kendi benliğin deki ezilmişlik duygusu? İlaki dış etkenler ile oluşan bir olguydu. Beceriksizlik, yeteri kadar iyi olamamak. Yada berbat olmak. İşte o manyakları yaratan kişiler sizlersiniz! Eli kanlı katilleri, sosyo kopatları sizler o insanları hor gördünüz. Sonrada beyinlerinin onları savunma mekanizmalarının var oluşlarını sürdürme dürtülerini tetiklediniz. Sizler yaptınız. Hor görüp aşaladınız. Hep yukardan baktınız. Bir garibe geçerken nazikçe hoş görü göstermediniz. Ağşalayıp tiksindiniz, hor gördünüz. İşte manyaklar böyle türedi. Hiç biriniz aziz değilsiniz! Üç maymunu oynadınız. Sonuçlarına da hepimiz katlanacaz. ...
—Bir akşam sokakta yürüdüm yürüdüm yürüdüm. Sonra evime gittim. Bir şeyler yiyip uyudum. Herkes gibi. Herkes gibi olmayan bir şeyler oldu. Rüyamda gördüklerimi, gazete manşetlerinde, televizyonlarda görmeye başlamıştım. Sizin gibi bir doktora gitim. Ruhu şad olsun. İyi bir doktordu. Bana çok yardım etti. Benim akıl hocalarımdan biridir de. Sen bana hasta diyorsun. Oysa bana arındıran heyula diyor. Arındıranı anlamıştım da. Hayalet ne alaka dedim. Bilinmez olmak ilerlemek için bir numaralı kural dedi. Hocam bana tüm öğretilerini öğretti. Okullarda öğrenilmeyecek kadar engin bilgiler. O kadar da değil. Onlarda olmayanların ben de olması halinde beni kısaca bir silaha cevirdiler. Bende istedim tabi kimse zorlamadı. Daha hepsi ölmediği için açıklayamam. Ama bukadarını söyleye bilirim ki; askeri, strateji, savaş taktikleri, silah, bomba her türlü mühimat.. Eğtimini birinci kişiden aldım. Yakın dövüş de dahil. Vintşinzu temelli karma dövüş. Vintşinzu, seni yormadan karşıdakinin enerjisini ona karşı kullanır. Bu da sen yorulmadan onun işini bitirmene yarar. Hocamla santranç oynamayı özledim şimdi. İçinden bu bir rüya olsa diyorsun biliyorum. Zamanında ben de öyle dedim. İyi ki değilmiş. Diyorum şimdi. Hislerimden arındım. Artık mutsuz olmuyorum. Duygusuzda değilim 10 kural. Uyanlar kalır uymayanlar. Taklaya gider. ...
Kitabıma dair etrafta dönen alıntı kirliliği
Lütfen, şiir kitabımı okumayanlar da "okumaya başladı" diye işaretleyip okumadığı kitaptan alıntılar paylaşmasın. Okuyan bir kullanıcının paylaştığı alıntıları görüp kendi okuyormuş gibi davrananlar var. Ve işin üzücü yanı, şiirlerimin mısralarını yanlış yazıyorlar. Yani diğerinden bakıp yazmayı da bilmiyor. Bakın, lütfen böyle ne idüğü belirsiz, mantıksız, şaşırtıcı girişimlerde bulunmayın. Yahu okuyan okusun, okumayan da okumasın kabulüm ama, okumadığı halde okuyormuş gibi davrananlar, edebi kimliğimi ve insani gururumu incitiyor bilginiz olsun. Kimse sizi hiçbir şeye zorlamadı. Bunu yapmak yerine okumayın daha iyi.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.