Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Komşusu açken tok yatamayan insanlar, kapitalist ve liberal olmaya itildiler.
Onur
"Haysiyet, izzet-i nefis, gurur gibi kelimelerimizi attık bir kenara, hepsine birden onur dedik. Onur geldi ama biz haysiyetimizden olduk."
Sayfa 65 - TutikitapKitabı okudu
Reklam
Ömrümüzün geçmişteki herhangi bir noktasından bugüne ne miktarda değiştik? Ve şu anda ne durumdayız? 5-6 yaşlarından itibaren okullara gidip bir sürü şey öğreniyoruz. Zihnimize yığınla bilgi doluyor. Fakat “sınıfları geçtikçe” o bilgiler bizden hızla uzaklaşıyor, kayboluyor. Kendimizde oluşan değişimin izleri siliniyor. Çünkü eğitim sistemimiz buna yönelik. Bir kitap okuyoruz ve bir zaman sonra okuduklarımız hafızamızdan siliniyor. Unutuyoruz. Sadece ana fikirler kalıyor aklımızda, eğer yeterince şanslı ve dikkatli isek. Fakat yıllar sonra o kitabı tekrar açtığımızda, lisedeki ders konularımızı bir kez daha okuduğumuzda, o eski filmi seyrettiğimizde bambaşka şeyler görüyoruz. Çünkü o zamandan beri, başka yönlerde birçok şey öğrenmiş ve değişmişiz.
Sayfa 161Kitabı okudu
"Haklısın ama...'' diye başlayan ve aslında tüm an­lam ve önemi "ama"dan önceki kısımda yer alan bileşik cümleleri duyabiliriz. Bunun anlamı şudur: "Sen haklısın, dediklerin doğru ve önemli 'ama' ben bunları anlayamayacak (anlamak istemeye­cek) veya uygulayamayacak (uygulamak istemeyecek) kadar fik­rime veya yaptığım şeylere bağlıyım (bağımlıyım)."
Bu topraklarda yaşayan biz­ler, özellikle Osmanlı'nın son dönemi· ve Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren adet ol­duğu üzere, Batı' dan ithal etti­ğimiz birçok kavram ve düşün­ceyle birlikte, adeta bir paket olarak 'din-evrim kavgası'nı da ithal edip aldık. İslam'ın, Müslümanların ve İslam düşüncesinin bi­limsel verilerle hiçbir problemi yokken, birdenbire kendimizi çoğu­muzun anlamlandıramadığı bir kavganın içinde taraf olarak bul­duk. Zira İslam'ın kutsal kitabı Kur'an, bilimsel bilgiler konusunda hiçbir kısıtlayıcı çerçeve koymayan, sürekli okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi teşvik eden bir öze sahipti ve Hıristiyanlığın "bilimsel yorumlar ve sonuçlar"la yaşadığı bu tip sorunlara yabancıydık.
346 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Sinan Canan ın okuduğum ikinci kitabı her ne kadar beni hiç kimsenin bilemeyeceği şeyler kadar beni etkilemese de gayet güzeldi tabi bu güzel kelimesini en çok hak eden bölümü son bölüm olarak belirtmek isterim o kadar samimi bir dil kullanıyor ki Sinan Canan sanki onla sohbet ediyor gibisiniz.Düşük puan vermemin birinci sebebi yukarıda da bahsettiğim gibi ilk kitabının aşağısında kalması ikincisiyse bu güne kadar beyinle okuduğum kitaplardan farklı bir şey bulamamam yine de keyifle okudum dediğim gibi samimi bir dili var akıcı bir anlatımı var ve yayınevi okumayı kolaylaştırmak için sanırım güzel bir dizayn yapıyor.Bir de ne yalan söyleyeyim ismi de tam oturmamış sanki kitaba.Kitabın en son bölümü hiçbir bilim kitabında bulamayacağınız denli içten ve hiçbir kişisel gelişim kitabında bulamayacağınız kadar güzel dersler içeriyor tavsiye ederim keyifli okumalar dilerim.
Değişen Beynim
Değişen BeynimSinan Canan · Tuti Kitap · 20151,726 okunma
Reklam
Aşk nasıl başlar? Bir insanın diğer bir insana kapılması ve ardından da aşık olması için en öncelikli uyaran görsel uyaranlardır. Yani ilk görüşte aşk, gerçekten mevcut olan bir mekanizmadır. Bir insanın görsel özellikleri, algıya ilk takılan ve beyinde en hızlı biçimde değerlendirilen ipuçlarını içerir, zira aldığımız duyusal bilginin büyük payı, görme sisteminden kaynaklanır.
inandığım bir şey daha var: Küçük çabaların büyük sonuçlar do-ğurabilme yeteneği... Öğrenmeyi, okumayı, araştırmayı, sorgulamayı başkasına bırakmayıp entelektüel hayatımızın iplerini elimize alabilirsek, kişisel zeminde -yani bizzat kendimizde- yapabileceğimiz küçücük değişiklikler bile hayret verici sonuçlar doğurabilir. Ne iş yapıyor olursak olalım, lisanımıza sahip çıkarak, bu derece gelişmişine sadece insanın sahip olduğu bu harika biyolojik özelliği insana yakışır bir bilinçlilikle kullanmalıyız.
Ben böyleyim, çünkü bir iki nesil önce, tek bir köstekli saatle, yırtık pırtık kapları olan birkaç kitapla, arkalı önlü olarak dikkatlice kullanılan sarı saman kağıtlarıyla , yıllanmış ve kaplamaları kalkmış mobilyalarla, gıcırdayan yaylı yataklarıyla bir ömür geçirmiş ve mutlu olmayı becermiş büyüklerim vardı. Tükettikleri kadar değil, tasarruf ettikleri kadar insan olacağına inanmış insanlar gördüm ben.Hırkasını , ayakkabısını, pantolonunu değiştirmeden önce"tamir ettirmeyi " düşünmek zorunda oldukları bir ortamda büyümüş insanlardan gördüm bu alışkanlıkları.
Sayfa 92
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.