Dışarıda bir, içeride binlerce Kayra vardı. Ve o kadar uzun yaşayacaktı ki hepsine bir gününü ayırabilirdi. Her gün bir yenisiyle tanışıyordum. Tabiî elini sıkan Kinyas da dünkünden farklı bir adam oluyordu. Bunun için birbirimizden sıkılmıyorduk. Her gün değiştiğimiz için.
Ben yazmak istemiyordum. Hiçbir şey istemiyordum. Dünya üzerinde yapılacak işlerim bitmişti. Düşündüğüm her şeyi denemiştim. Şimdiyse sakin bir şekilde ölümü beklemek istiyordum. Zihin yolculuğumun son aşamasındaydım.
Bir aynada iki yansıma. İki adamın hem bedenini, kitabın da üç bölümü olduğunu ortaya koyar hem de ruhlarını sayarsak meydanda dört kişi var. Bu tarafların biri Kinyas biri de Kayra. Kimsiniz siz ya?
Şiddet, geçmiş, cinayet, seks, para, uyuşturucu ve gelecek. Hepsini bir karanlıkta toplayan adam kim?
Hakan Günday . Sen bana ne yaptın? Kendi deyiminle ''Evrende uçuşan kocaman bir irrasyonellik!''
İlk çağlarda yaşayan her insanın vardığı son evre medeniyettir. Kendinizi bazen tanıyamayacak bazen de fiziken gidemediğiniz ama yazarak kendi Afrikanıza ulaşacağınız o evde bulacaksınız. Kalbinizde ne kalır bilmiyorum ama Tanrı bile Kayra'yı yaratırken kendi gücünden bir kez daha emin olmuştur. Kinyası yarattığında ise doğum-büyüme-ölüm hakkında bir daha reenkarnasyon yaşamıştır. Neden yaratıldığımız hakkında kendime sorduğum; bedenime temas eden zihnime yakın bu iki beyazın rüyalarıma her gece gireceğini biliyorum. Umursamaz olmaya daha önce başlasaydım keşke.
Yazarın kendini kitaba entegre etmesini de ayrıca sevdim. Tam bir Quentin Tarantino imzası olmuş.
Ön yargılarınızı bir kenara bırakın. Büyümek istiyorsanız bu kitabı okuyun.
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227bin okunma