En güzel bir yüze bir iskelet ifadesi vermek için iki gecelik bir uykusuzluk, bir sevgiyi bir alışverişe çevirmek için birkaç paket iskambil kağıdı, en zarif bir adamı bir dilenciye döndürmek için üç yüz elli liralık borç kâfiydi.
Bu dünyadaki her şey ne bayağı, ne buyhude, ne kirliydi!… Bu dünyada güzellik bir hayal, sezgi bir efsane, asalet ve zarafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı.
İlk defa sokakta geç kalmış bir küçük çocuk gibiydi. Vakıa bir çocuktan farkı neydi?.. Her ikisi de kâfi derecede koşmaktan, kaçmaktan, en kısa ve en emin yolu bularak yerine varmaktan acizdir.
Hayat bir an içinde, ona, en çıplak ve en kaba haliyle görünmüştü. Bu dünyada her şey ne bayağı, ne beyhude, ne kirliydi!.. Bu dünyada güzellik bir hayal, sezgi bir efsane, asalet ve zarafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı.