Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aşk, gözyaşlarıyla yıkandığında, saftır, güzeldir ve sonsuzdur!"
"Hangi dil onun yüzündeki her bir çizginin anlamını anlatabilirdi?"
Reklam
"Güzellik, bakan kişi ile bakılan kişi arasındaki bakışta saklı bir akıştır."
"Güzelliğin, insan sesinden çok daha yukarılara çıkan Tanrısal bir dili olduğunu biliyormuşcasına koruyordu sessizliğini."
"Bu dinler ülkesinde dinin başı olan bir adamdan çekinen inançlı insanlar, mezbaha önündeki koyunlar gibi, adamın karşısında el pençe divan dururlar."
"Ancak melankoli, içimde bana yalnızlığı sevdiren ve inzivayı aratan bir hastalık gibiydi."
Reklam
"Her erkeğin hayatının baharında apansız ortaya çıkan, yalnızlığına şiirsel bir anlam kazandıran, günlerinin boşluğuna hoş bir arkadaşlıkla, gecelerinin sessizliğini uzayan ezgilerle dolduran bir Selma'sı vardır."
"Bir gün, aşk büyüleyici ışınlarıyla gözlerimi açtı ve ateşli parmaklarıyla ilk kez ruhuma dokundu."
Çöldeki aç adam göklerden kudret helvasıyla bıldırcın yağmadı diye kuru ekmeği geri çevirmez.
Yüreğin söyledikleri dilin söylediklerinden daha ulu ve daha saftır. Sükûnet ruhlarımızı nur ile doldurur, gönüllerimize fısıldayıp bir araya getirir. Sükünet ruhu bedenden alır, ruhlar âlemine uçurur ve Tanrıya yaklaştırır, bedenlerimizin birer zindandan başka bir şey olmadığını ve bu dünyanın aslında bir sürgün yeri olduğunun farkına varmamızı sağlar.
Reklam
Kâinattaki büyük ve zarafetli olan her şey tek bir düşünceden ya da duygudan meydana gelmiştir. Günümüzde gördüğümüz ve geçmiş kuşakların yaptığı her şey, ortaya çıkmadan önce bir erkeğin aklında bir düşünce ya da bir kadının yüreğinde bir dürtüydü. O kadar çok kan dökülmesine neden olan ve insanların aklına özgürlük fikrini sokan devrimler binlerce insanın içinde yaşamış tek bir insanın düşüncüsünden ortaya çıkmıştı. Büyük krallıkların yıkılmasına sebep olan büyük savaşlar bir kişinin aklında ortaya çıkan bir fikirdi. İnsanlığın gidişini değiştiren üstün öğretiler, çevresinden dehasıyla ayrılan bir insanın düşüncesiydi. Tek bir düşünce Piramitleri inşa ettirdi, İslamiyeti kurdu, İskenderiye kütüphanesinin yanıp kül olmasına neden oldu.
Kurban
Gençliğin o saf çağrısından doğan aşk buluşmalarla ve tensel birleşmeyle yetinir, öpücüklerle ve sarılıp kucaklaşmalarla ışıl ışıl açılır. Sonsuzluğun bağrından doğan ve gecenin sırlarıyla büyüyen aşk ise ancak ebediyetle yetinir! Ancak ölümsüzlüğü arayarak ve ilahi varlığa doğru yükselerek tam ve yetkin olabilir.
Kurban
Aşk Tanrı'nın soylu ve duyarlı yüreklere teslim ettiği değerli bir hazinedir.
Ölüm Tahtının Önünde
"Anne" sözcüğü, toprağın bağrındaki tohum gibi saklıdır yüreklerimizde; sevinçte olduğu gibi acıda da dökülür dudağımızdan, gül kokusunun açık havada da, yağmurlu havada da yayılması gibi.
Ölüm Tahtının Önünde
Doğadaki her şey anneden söz eder: Güneş yeryüzünün annesidir, onu ısısıyla beslemek için emzirir, ışıklı kollarıyla sarıverir ve ancak akşam olunca, denizin dalgalarının ritmiyle, kuşların ve ırmakların şarkılarıyla yatıştırıp uyuttuktan sonra bırakır. Yeryüzü ağaçların ve çiçeklerin annesidir, onları dünyaya getirir, emzirir ve sütten keser; sonra ağaçlar ve çiçekler sulu meyvelerine ve canlı tohumlarına karşı şefkatli birer anneye dönüşürler. Varoluş içindeki her şeyin annesi de güzellik ve aşk dolu, ebedi Evrensel Ruh'tur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.