'' beni öldürdüler '' ilk okuyuşta gülünç gelebilir ama kitabı okuduğumuzda ' beni öldürdüler '' in nasıl somutlaştığını içimizde hissedicez hissettim.
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
Halam Wenefrida Márquez, ırmağın öte yanındaki evinin avlusunda bir tirsi balığının pullarını temizlemekle uğraşıyordu, Santiago Nasar’ın eski rıhtımın merdivenlerini inip kendinden emin adımlarla evine doğru yürüdüğünü görmüştü.
“Santiago, yavrum!” diye bağırmıştı. “Neyin var?”
Santiago Nasar onu tanımıştı. “Beni öldürdüler, Wene Hala.” demişti.
Son basamakları tökezlemiş ama hemen kendini toparlamıştı. “Hatta bağırsaklarına bulaşan toprağı eliyle silkelemek titizliğini bile gösterdi.” dedi Wene halam. Sonra saat altıdan beri açık olan arka kapıdan evine girmiş, mutfağın içine yüzükoyun yığılıp kalmıştı.
Etkileyici bir dille yazılmış. Bizim toplumumuza pek yabancı olmayan olgular üzerinden anlatılan bir cinayet hikayesi. Polisiye bir kitap değil Toplum ve cinayet arasındaki ilişki anlatılmış.
yazarvar.blogspot.com.tr
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
Bir cinayet romanı değil. Ancak her yönüyle geliyorum diyen bir cinayete toplumun nasıl ortaklık ettiğini anlatan güzel bir roman. Kısa sürede okunuyor, sadece kitaptaki yabancı isimler biraz dikkat dağıtıcıydı. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
"Ben basit ve vasat bir okuyucuyum. Ne zaman büyük bir iştahla Nobelli yazarları okusam yüzüm, gözüm, midem birbirine karışıyor. nasıl sıkılıyorum; nasıl aklım karmakarışık oluyor anlatamam." İşte yine bir kitapta da daha bu hislerle bitti. Kabul etmeliyim, son güzel ve etkileyici idi. Ama "ne çektim be" bitiricem diye :)
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
Ancak cinayeti engelleyebilmek için bir şeyler yapabilecekken yapmayanların çoğu, namus sorunlarının ancak faciada rol almış kişilerin erişebildiği kutsal alanlar olduğu bahanesiyle kendilerini avutmuşlardı ."Namus aşktır."