Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elvan

İslam kültürü, Müslümanların dünyasında demokrasinin ortaya çıkmasındaki başarısızlığı büyük oranda açıklar. Komünizm sonrası Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği toplumlarının yaşadığı gelişmeler, medeniyete dayalı kimlikleriyle şekillenmiştir. Batılı Hristiyan mirası devralan toplumlar, ekonomik kalkınma ve demokrasi yoluyla ilerleme kaydetmektedir; Ortodoks ülkelerdeki ekonomik ve siyasi gelişme beklentileri belirsizdir; Müslüman cumhuriyetlerdeki beklentiler ise umutsuzdur.
Reklam
Benim için önemli olan hikâyenin sağlamlığı. Konu ya iyidir ya da değildir. Eğer konu sağlam değilse en iyi yazar bile bir şey yapamaz. Ama konu sağlamsa en kötü yazar bile işi batıramaz.
Gündüz ile gece, köpek ile kurt arasındaki o rahatsız edici kısa geçiş anında, ışığın hissedilmeyen, ani dönüşümünü izlediler. Uzam donuklaşarak daralıyor gibiydi; bu uzam sanki bedenlerle nesneler bütünüyle soyut bile olsa bu sıkışık, dar geçitten geriye dönemezlermiş gibiydi; geçit soyuttu, çünkü ona karşı hiçbir kas harekete geçirilemezdi; bu zaman kesiti de diğerleri gibiydi, pek ele gelir değildi, dokunulabilir ya da geri itilebilir, ele alınıp yoğurulabilir değildi.
Sayfa 119Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
9 Ekim 1979
Toplumun sağlıklı, yeni, katılaşamaz, gelişmeye açık bir esnek yapıya kavuşturulması, durağanlığa, kesinliğe, bağnazlığa yenilmez bir yaşam biçiminin benimsenmesi, benimsenmekten de öte doğa yasalarınca gibi yaşanması, kimbilir daha nice yüzyılların sorunu olarak sürüp gidecek!
Ti-Vi dedikleri haremağasının uçkuruna takılıp, akreple yelkovan durmadan yarışmaktadır, görece.
Reklam
Günah, günah nedir sorusunu soran meraklının kalpazan yüreğine saplı Bursa bıçağıdır daha doğrusu.
Kapıcılık mı, bana azbuçuk öğrettiğiniz bahçıvan yamaklığı mı olur, kiramı, kopasıca gırtlak giderimi karşılayabilecek bir iş uydurun bana.
Doğru, bizde herkes yabancılara biraz kuşkuyla bakar. Solcuların gözünde yabancılar hep emperyalisttir, milliyetçiler için Türk düşmanı, dincisi içinse gâvur!
Sayfa 125Kitabı okudu
Sevgililer gelip gider, dostlar kalırdı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Sohbetlerinden hoşlandığı, varlıklarından huzur duyacak kadar kendisine yakın bulduğu erkeklerle ise sevgili ilişkini değil, dost kalmayı yeğlerdi. Böylece kendi de karşısındaki erkek de o klasik toplumsal cinsiyet rollerini üstlenmiyor, bu sayede “sevgililiğin” bedeli olan fırtınaların, bağımlılıkların, görevlerin, kıskançlıkların, birbirine karşı egemenlik kurma oyunlarının tuzağına düşmüyorlardı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Laeticia, sol örgütlerin çoğunda rastladığı bu iç çekişmelerden, sert, kesin, sekter tartışmalardan, birbirlerini aforoz etmeye hatta şiddet kullanmaya varan çatışmalardan oldum olası nefret ederdi.
yaşadı, biriktirdi, delik balondaki hava gibi usul usul bir ömür önemsediği ne varsa boşaltıyor.
Özgürlük bu işte. İçini tamamen terse çevirip güneşe asabilecek cesareti göstermek.
Sayfa 107Kitabı okudu
Her birinin özgü varlığına nüfuz edebilmek için insanoğlunu sevmeniz lazım; kimse çok önemsiz, kimse çok çirkin gelmemeli size, ancak o zaman anlayabilirsiniz insanı; en kayda değmez görünen yüz, salt güzellik duygusundan daha derin bir etki yaratır; içinde hiçbir yaşamın, kasın ve nabzın kabarıp vurmadığı herhangi bir dışsal nesneyi kopyalamadan da biçimlerin gün ışığına çıkmasını sağlayabilir insan.
489 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.