100 Soruda Sosyoloji El Kitabı

Doğan Ergun

100 Soruda Sosyoloji El Kitabı Gönderileri

100 Soruda Sosyoloji El Kitabı kitaplarını, 100 Soruda Sosyoloji El Kitabı sözleri ve alıntılarını, 100 Soruda Sosyoloji El Kitabı yazarlarını, 100 Soruda Sosyoloji El Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihsel evrimle beraber gelişen toplumsal felsefenin ilkçağda ki tanınmış temsilcileri olarak, gözlemleri ve toplumsal olguları çö zümleme çabalarıyla toplumsal felsefeye aşamalar kazandıran Platon ve Aristote'u görüyoruz.
Sosyolog Jean Duvlgnaud gerek tarihsel evrim İçinde gerek şimdi sanat üzerine yapılacak araştırmalar İçin şu tutumları yaklaşım olarak önermektedir: — Kapalı bir grubun psikolo|ik ve sosyolojik yaşantısına İştirak olarak sanat. — Ayrıcalıklı kimselerin ve din adamlarının hoşnutluğu ve eğ­lencesi olarak sanat. — Bir din olarak sanat. — Yaşantının süslenilmesl ve güzelleştirilmesi olarak sanat. — Grubun ya da toplumun geleneksel yaşantısına bir törel kar­şıtlık girişimi olarak sanat. — Yitirilmiş bir duygu birliğinin özlemi olarak sanat. — Bir törel, siyasal ve toplumsal İsyan olarak sanat. — Sanat sanat içindir tutumu. — Yığın kültürünü amaçlayan sanat. — Sanatsal anlatım uğruna yığın kültürünün belirleyiciliklerini egemenliği altına almak ve onlardan yararlanmak isteyen sanat.
Reklam
İdeal tip keyfi bir şemalaştırma, keyfî bir sadeleştirmedir.
Toplumsal bir olgu ancak başka bir toplumsal olguyla açıklanabilir.
Durkhelm'e göre iki türlü dayanışma vardır: 1) Mekanik daya­nışma, 2) Organik dayanışma. Mekanik dayanışma benzerlikten ileri gelen bir dayanışmadır: Böyle dayanışmalı bir toplumda, bireylerarası fark azdır; bireyler, aynı duyguları duyduklarından, aynı değerlere bağlı olduklarından birbirlerine benzerler. Böyle bir toplum bir uygunluk toplumudur; çünkü, bireyler henüz farklılaşmamışlardır. Durkheim, bu tür dayanışmaya örnek olarak ilkel ya da eski toplumlardaki dayanışmayı gösterir: Böyle toplumlarda bireyler birbirlerinin yerine geçebilir; çünkü, bir birey başkalarının aynıdır ya da bir bireyin bilincinde sayı ve şiddet derecesi bakımından herkeste, eşit ya da ortak olarak bulu­nan duygular vardır; toplumsal bilinç bireysel bilinçlerin en bü­yük kısmını kaplar. Organik dayanışmaya gelince, o, her şeyden önce mekanik dayanışmanın karşıtıdır. Organik dayanışma farklılaşmadan ileri ge­lir. Artık, bireyler birbirlerinin benzeri değildir. Durkheim, toplumsal birliği, canlı varlıklardaki organlararası birliğe benzeterek bireyle­rin farklılaşması üzerine kurulan dayanışmaya organik dayanışma adını vermiştir; çünkü, canlı bir varlıkta, her organın farklı bir gö­revi vardır ve bütün farklı görevler yaşantının sürebilmesi için zo­runludur. Kısacası, organik dayanışma bir toplumdaki işbölümünden ileri gelen dayanışmadır.
Toplum, bir insan yığını ya da basit bir İnsanlar toplamı değil­dir.
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.