11. Peron
Gökhan Duman11. Peron Gönderileri
11. Peron kitaplarını, 11. Peron sözleri ve alıntılarını, 11. Peron yazarlarını, 11. Peron yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dönmeyeceğimi anlayınca memleketten bir fidan ve biraz toprak getirdim. Berlin'de bir parka diktim. Şimdi onun gölgesinde yaşlanıyorum.
Sayfa 133 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Yıllardır sakladığım, Türkiye'deki evim için aldığım eşyaların hepsini bir gün paketinden çıkarıp kullanmaya başladım. Nasıl olsa dönmeyecektik. Artık onlar da benim gibi eskiyebilirdi.
Sayfa 133 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Kurulu düzen Anadolu'nun nimetlerinden değil miydi? Hani şu bozulmasın diye el üstünde tutulan, yeminler edilip üzerine titrenen o küçük ve mutlu hayatlar. Şimdi başını sonunu hesap etmeden geçip gittikleri o uzak yollar onları nereye götürüyor?
Sayfa 123 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Gurbet hayallerin yolunu daha da kısaltıyor.
Sayfa 51 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Bizim saatimiz hep memleketi gösterirdi
Sayfa 50 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Gurbet bize dokunmaz, iki yıl çalışıp döneriz diyorduk. Ama o bayram sabahı yok mu, işte onu hesap edemedik. Koca koca adamlar kuzu gibi meledik.
Sayfa 47 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Bavul bir göçmenin geri dönüş umududur. Onu yatağın altına ya da bir depoya koymayız. Hep gözümüzün önünde olur ki umudumuzu canlı tutsun.
Sayfa 42 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Mutluluk mu? Ondan geçeli çok oldu.
Sayfa 30 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Anadolu'da bavullar hep kolay kapanıyor. Her evin bir kokusu vardır hani, bavullar işte o kokuları da yanlarında taşıyor. Günler sonra bavulu açtığında evinin kokusu bir anlığına yüzüne çarpacak. Yaşayacağı şehrin kokusuna alışmadan, içine çekecek doyasıya. Doğduğu, büyüdüğü, ait olduğu toprakları hatırlayacak bir kez daha. Hangi yolcu yolundan geri durmuş ki?
Sayfa 18 - Vadi yayınlarıKitabı okudu
Bavul hazırlamak insanın yüreğini neden bu kadar daraltır? Bavula yerleştirilen her bir parçada içeriden gelen bir "of" sesi duyuluyor.
Sayfa 18 - VadiKitabı okudu
"Temelli dönüş masal gibi bir şeydir. Anlamsız olabilecek bir şeye anlam verir bu masal havası. Hayatta olduğundan daha büyük bir olaydır bu son dönüş. Özlem ve dua konusu bir olaydır. Hayal edildiği için, hiç gerçekleşmemesi bakımından da masalsı bir yanı vardır son dönüşün. Çünkü aslında son dönüş diye bir şey yoktur. "
John Berger
Sayfa 202Kitabı okudu
Bir zaman sonra Almanya'nın bazı şehirleri Türkler için başka anlamlar ifade edecek. Wolfenbüttel, Duisburg, Schwandorf, Mölln ve Solingen adları duyulduğunda Almanya'nın herhangi yeşil bir şehrini değil, içerisinde aileleriyle birlikte yakılan Türkleri hatırlatacak en önce. Bezci, Satır, Can, Arslan, Yılmaz, İnce , Öztürk ve Genç ailelerinin isimleri, yaşadıkları ve öldürüldükleri şehirlerin yerlerine geçecek. Bir daha hiç değişmemek üzere...
Sayfa 179Kitabı okudu
Semra'nın ( Semra Ertan) 25 yıllık hayatının yalnızca bazı kısımlarına büyüteç tutanlar da var elbet. " Semra hasta bir kızdı, iki defa beyin ameliyatı olmuştu, sara geçirmişti, malul belgesi vardı. Hiçbir yerde çalışamazdı. " diye yazıyorlar. Tıpkı birkaç ay sonra Bonn, Worms ve Dinslagen'de öldürülecek Türklerin faillerini " akıl hastası" ilan edip, olanların üzerine kalın ve ağır bir örtü çekmeleri gibi Semra'nın üzerine de aynı örtüyü çekmek istiyorlar.
Sayfa 177Kitabı okudu