Yalnız, hayat gece başlıyor. Fakat büyük şehirlerin velveleli,neşe dolu,sazlı sözlü mesut gece hayatı gibi değil;gürültülü,ateşli,kanlı ve ölümlü bir hayat...korkunç bir hayat!
Gecenin kalpleri donduran zulmeti içinde binlerce göz, bir daha açılmamak üzere kapanırken arkalarında bıraktıkları vücutların gözleri de kanlı yaşlarla bir daha kapanmamak üzere açılıyor...
"On binlerce metreden ateş ve ölüm yağdırmayı düşünen melun zekâlar, zulüm ve tahakkümü aynı haşmet ve kibirle devam ettirebilmek için miletleri çarpıştıran diplomatlar, biraz da insâniyetin refah ihtiyacını ve salahını düşünseler, insanlar arasındaki bağları yok ederek milletler arasında uçurumlar kazan katil kafalar biraz da itimat ve muhabbet esaslarını tahkim etselerdi belki dünya zaman zaman böyle bir mezbaha, iğrenç, uğursuz, kanla dolu bir mezbaha halini almayacak; insanlığın nasibi acı dolu iniltiler olmayacak, bugün ölümün haşin eliyle kapanan gözler arkasında yüz binlerce göz matem selleriyle çağlamayacaktı. Avrupa'nın kanlı ve kartal medeniyetine benden ebedi bir lânet..."