Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlk Antitotaliter İhtilal

1956 Macar İhtilali

François Fejtö

1956 Macar İhtilali Gönderileri

1956 Macar İhtilali kitaplarını, 1956 Macar İhtilali sözleri ve alıntılarını, 1956 Macar İhtilali yazarlarını, 1956 Macar İhtilali yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geçmişlerinde efendiyi oynamayı çok iyi bildikleri için çağımızda esarete tahammül etmeye Orta Aurupa'daki uluslardan daha az hazırdılar. -E. M. Ciocoran
Başkent aydınlarının, taşra öğrencilerinin heyecanı, ge­nele yayılan bir fırtına haberinin ön emaresinin refakatinde değildi. "Gürültü ve öfke" Kossuth Meydanı ile Üniversite Meydanı arasındaki birkaç bin metrekare alanla sınırlanmış görünüyordu. Komünist partinin iki hizbi, Stalinciler ve Sta­lin karşıtları, milliyetçiler ve
Reklam
Macar lhtilali'nin tarihi anlamı, Yalta Konferansı paylaşı­mından sonra Doğu ülkelerine zorla kabul ettirilen halk re­jimlerinin derin sevimsizliğini gösterişli biçimde ispat etme­sinde yatıyor. Bu yönde Batı kendini tebrik edebilir: Olay onun propaganda tezlerini tasdik ediyordu. Bu da hükümet­lere yetiyordu. Amerikalılara göre Yalta anlaşmaları her za­man geçerliydi. O dönemdeki Amerika'nın Moskova büyük elçisi olan Charles Bohlen hatıralarında, 29 Ekim 1956 tari­hinde, Devlet Bakanı John Poster Dulles tarafından, Sovyet yöneticileri Kruşçev, Bulganin ve Mareşal Jukov' a acil bir mesaj iletmekle görevlendirildiğini anlatıyor. Acaba bu, Ma­car İhtilali'ne yapılacak askeri bir müdahaleye karşı uyarı mıydı? Aksine Dulles, Sovyet yöneticilerine Macaristan'ın ya da herhangi bir uydularının Amerika'yı bir askeri müttefik olarak ilgilendirmediğini söylettirdi. Bunun anlamı şuydu: Macaristan sizin meselenizdir, biz burnumuzu sokmak iste­miyoruz. Kruşçev rahatlamıştı ama bu rahatlatıcı davranış asilerde Amerikan silahlarının ele geçirildiğinden bahseden Sovyet propagandasını engellememişti. Aynı fırsatı değer­lendiren Bohlen kendi adına konuşarak Kruşçev'e Stalin'in Doğu Avrupa üzerinde katı bir denetim uygulamakla muaz­zam bir hata yaptığını hatırlattı. Roosevelt ve Churchill'in tavsiyelerini dinleseymiş ve bu ülkelere Finlandiya'ya yapıl­dığı gibi davransaymış daha iyi olurmuş.
Dulles, Sovyet yöneticilerine Macaristan'ın ya da herhangi bir uydularının Amerika'yı bir askeri müttefik olarak ilgilendirmediğini söylettirdi. Bunun anlamı şuydu: Macaristan sizin meselenizdir, biz burnumuzu sokmak iste­miyoruz. Kruşçev rahatlamıştı ama bu rahatlatıcı davranış asilerde Amerikan silahlarının ele geçirildiğinden bahseden
Dulles, Sovyet yöneticilerine Macaristan'ın ya da herhangi bir uydularının Amerika'yı bir askeri müttefik olarak ilgilendirmediğini söylettirdi. Bunun anlamı şuydu: Macaristan sizin meselenizdir, biz burnumuzu sokmak iste­miyoruz. Kruşçev rahatlamıştı ama bu rahatlatıcı davranış asilerde Amerikan silahlarının ele geçirildiğinden bahseden Sovyet propagandasını engellememişti. Aynı fırsatı değer­lendiren Bohlen kendi adına konuşarak Kruşçev'e Stalin'in Doğu Avrupa üzerinde katı bir denetim uygulamakla muaz­zam bir hata yaptığını hatırlattı. Roosevelt ve Churchill'in tavsiyelerini dinleseymiş ve bu ülkelere Finlandiya'ya yapıl­dığı gibi davransaymış daha iyi olurmuş.
Macar İhtilali'nin tarihi anlamı, Yalta Konferansı paylaşı­mından sonra Doğu ülkelerine zorla kabul ettirilen halk re­jimlerinin derin sevimsizliğini gösterişli biçimde ispat etme­sinde yatıyor. Bu yönde Batı kendini tebrik edebilir: Olay onun propaganda tezlerini tasdik ediyordu. Bu da hükümet­lere yetiyordu. Amerikalılara göre Yalta
Reklam
Kruşçev'in gözünde Macar İhtilali, Tito ve Mao Zedong ile birlikte Doğu bloku ülkelerinde uygulamaya koymaya aşağı yukarı karar verdikleri reformlar yolunda bir kazadan başka bir şey değildi. Mareşal Jukov için mesele basitti: ''Ayaklan­ma," diyordu, "ihtilal karşıtı bir darbedir, belki de meşru sa­yılabilecek bir memnuniyetsizliğin suçlular tarafından istis­marıdır."
Hiç kimse, Marks'ın ifade ettiği gibi, tenkit sila­hının silahla tenkidin yolunu açacağını, denetlenemeyen yı­ğınların işe karışacağını, halkın figüran olmak ya da destek gücü olmakla yetinmeyeceğini, aksine söz sahibi olmayı bü­yük gürültüyle talep edeceğini düşünmüyordu
Macar gençliği despotizme karşı ayaklandı. Ardın­dan, bu tarz muharebeye hazırlıklı olmayan, ateş açmaktan ziyade korku salmak amacıyla gelmiş birkaç Rus tank birliği­ni göğüsleyen isyancı gençler, Macaristan'ın Sovyet lmpara­torluğu'nun jeopolitik hareket sahası dahilinde olduğunu unutarak dünyanın en güçlülerinden hiri olan orduyu yen­diklerini sandılar.
Stalincilik karşıtlığından kendini sorumlu tuttuğu için is­yancıların yanında yer alan Marksist Macar felsefecisi György Lukacs'in bir gün dediği gibi, kaybedenler daima haksızdırlar. O kadar da doğru değil. Birçok mağlubun gö­zünde ihtilal boşuna yapılmadı, çünkü, bütün halkın yüksek sesle yüreğindekini haykırmasını ve asırlık rüyasını ifade et­mesini sağladı: Bağımsızlık, demokrasi, tarafsızlık. Muhak­kak ki, 1956 Ekim kurumları ve fantastik fikir zenginliğinden itibaren kendi kendini yönetme ilkesinin geçerliliği Tuna'ya kadar ulaşması halinde Macarların gerçekleştirmeyi arzu et­tikleri şeyler konusunda artık kimse yanılmayacaktır. Zaten galipler mağlupların cesaret ve kararlılığını dikkate almış olacaklar ki, ayaklanmanın en başarılı tarihçilerinden Miklas Molnar'ın kitabının adının "La victoire d'une defaitel (Bir Yenilginin Zaferi)" konmasına imkan sağladı. İsyan fikirle­riyle ilgili olarak efsane'den bahsedeceğiz. Ama bu bazen ideolojileri aşarak yücelik katına yükselmek gibi görünecek. Ulusun geleneklerini, 1848, 1918, 1945 tarihlerinde sonuç­lanmayan bağımsızlık ve özgürlük denemelerini hatırlaya­rak Macar ulusu, ihtiraslarının isyanı ve kardeşlik birliği içinde kendisiyle özdeşleşti. Kendi aslını buldu. Bu buluş­malar unutulamaz.
Reklam
Macarlara göre, Süveyş olayı siyasi ve ahlaki bir felaketti. Siyasi felaketti çünkü, belli bir zaman sürecinde ABD'yi Sov­yetler Birliği'nin objektif dostu gibi göstererek Batı'daki de­rin bölünmüşlüğü dünyanın önüne serdi ve aynı zamanda heyecanlı biçimde Batı yanlısı olan bir halkın isyanını Ba­tı'nın pek önemsemediğini gösterdi. Ahlaki felaketti çünkü, Süveyş, Sovyetler'e, ordusu gerçek bir halk ayaklanmasını ezmeye hazırlandığı sırada halkların bağımsızlığının ve ba­rışın koruyucusuymuş gibi yüksek sesle konuşmasına imkan sağladı.
Tarihî Bağlam
Macar İhtilali'nin tarihi anlamı, Yalta Konferansı paylaşı­mından sonra Doğu ülkelerine zorla kabul ettirilen halk re­jimlerinin derin sevimsizliğini gösterişli biçimde ispat etme­sinde yatıyor. Bu yönde Batı kendini tebrik edebilir: Olay onun propaganda tezlerini tasdik ediyordu. Bu da hükümet­lere yetiyordu. Amerikalılara göre Yalta
Mao Zedong belirli bir tu­tarlılık örneği gösterdi. Moskova'nın vesayetinden mümkün olduğu kadar kurtulmuş, demokrasiye ve Batı'ya kaymaya mukavim komünist rejimler istiyordu. Ochab ve Gomulka'yı Kruşçev'e karşı destekledi -ve bunda yanılmadı- çünkü, Po­lonyalı yöneticilerin, halkın memnuniyetsizliğini Parti'nin otoritesini geri getirmeye ve Polonya'yı sosyalist birliğin içinde tutmaya yönlendireceğine inanmıştı. Ama Kruşçev'e Nagy'yi devirmesi için baskı yaptı çünkü, onun gözünde Nagy komünist rejimi ayakta tutacağı güvencesi vermiyor­du. Bu güvence ancak komünist blokun temsilcisi sıfatıyla Sovyet askeri birliklerinin 'yardımı" ile onarılabilirdi.
56 İhtilâlinin dünyadaki yankıları
Macar ayaklanması savaş sonrasının en büyük propaganda savaşlarından birine yol açtı. isyan halindeki bu halkın, de­vasa Stalin heykelini devirirkenki ve ilerleyen Rus tanklarına molotof kokteylleriyle karşı koyan görüntüsü. Bütün medya­lar tarafından yansıtılan bu görüntüler Batı dünyası kamu­oyunu salladı. Sağ ve soldaki komünizm karşıtları bunu
Dönüm Noktası
27 Ekim'de Nagy hükümeti, bu karmaşa içinde Prezidyum başkanlığını sürdüren Istvan Dobi önünde yemin etti. 28 Ekim Pazar öğle vakti Budapeşte Radyosu şu bildiriyi yayın­ladı: "Yeniden kan akmasını önlemek ve barışın geri dönmesini güvence altına almak için, Halk Cumhuriyeti hükümeti derhal genel ateşkes emrediyor ve Silahlı Kuvvetlere
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.