Garaudy'nin Felsefî Vasiyeti

20. Yüzyılın Biyografisi

Roger Garaudy

20. Yüzyılın Biyografisi Sözleri ve Alıntıları

20. Yüzyılın Biyografisi sözleri ve alıntılarını, 20. Yüzyılın Biyografisi kitap alıntılarını, 20. Yüzyılın Biyografisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Felsefe, bilgelik aşkıdır; fakat gerçek bilgelik, Allah'tır. Şu hâlde Allah aşkı gerçek felsefedir.
Çünkü insan ancak kaIbinde Allah'a yer açmakla insanlaşır..
Sayfa 420
Reklam
Zaman bir güzergâhın geometrik uzatılması değil, ânın ezel ve ebedliği içinde yaratışın fışkırışıdır.
Çünkü insan, ancak kendisinin aşkın boyutlarının bilincine vardığında, yani artık kendisini sadece gayelerine varmak için vasıta olarak kullanacağı bir tabiatın parçası gibi görmeyi bırakıp Allah tarafından yaratılmış, anlamını ve birliğini bu yaratılmadan alan bir tabiatın parçası şeklinde gördüğünde gerçek anlamda insan olur.
Teknoloji masum değildir ve eğer eleştirel bir bakış açısıyla ve seçmeci bir tavırla yapılmazsa, her "teknoloji transferi", yerli değerlere yaratıcı güçlerini kaybettirebilen bir büyüme modeli, bir medeniyet anlayışı ve bir hayat tarzı ithal etmeye sebep olur.
"Aşktan koparılan, biyolojik hazza indirgenen, tam anlamıyla insanî ve ilâhî boyutundan yoksun bırakılan cinsellik, "başkası" ile en derin ilişkinin "şiirsel" dili olmaktan çıkar. Artık başkasını sevmek, ona âşık olmak niteliğini kaybeder. Yalnızca kendini sevme ve kendi yapayalnızlığı içine gömülme hâline dönüşür."
Sayfa 343
Reklam
Aşktan koparılan, biyolojik hazza indirgenen, tam anlamıyla insanî ve ilâhî boyutundan yoksun bırakılan cinsellik, "başkası" ile en derin ilişkinin "şiirsel" dili olmaktan çıkar. Artık başkasını sevmek, ona âşık olmak niteliğini kaybeder. kendi yapayalnızlığı içine gömülme hâline dönüşür.
Sayfa 343
Sorulması Gereken Sorular?
Otuz sene sonra, Fransa Elektrik İdaresi'nin atom enerjisi programı konusundaki en üst düzey sorumlusunu bir tartışma esnasında şahsen sorgulama fırsatını yakaladım. Kendisi nükleer kilovatın daha az maliyetli olduğunu iddia ediyordu. Ben kendisine hemen şu soruyu yönelttim: "Peki siz bu 'maliyet fiyatları' içine, yüzyıllara yayılacak olan o nükleer atıkların zararsız hâle getirilmesi meselesini de dâhil ediyor musunuz? Siz bugün bize bu işlemin sekiz yüz sene sonra maliyetinin ne olacağını söyleyebilir misiniz? Siz bu şekilde geleceğin otuz insan kuşağına ne intikal ettiriyorsunuz? Kendisinden bürokratların en sorumsuzuna yaraşan şu cevabı aldım: "Ben atıkların işlenmesinin sadece on beş senesinden sorumluyum."
Önemli olan, bir insanın kendi inancı hakkında söyledikleri değil, bu inancın o insanı ne yaptığıdır.
Başından beri Hristiyanlık eski Yahudi kabileciliği ve onun din adamları sınıfının hâkimiyeti ile bağlarını pek koparamadı, o yüzden de sonuçta kendi ruhuna ters düşen şu üç mirası üstlendi: Yahudiliğin, Eski Yunan'ın, ve Roma'nın mirasını.
260 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.