Diyojen'e göre, insanların filozoflara değil de dilencilere sadaka vermesi, günün birinde kendilerinin de kör ya da topal olabilecekleri korkusuyla ilgilidir.
"Göründüklerimin", zaman zaman yazdıklarımın görülmesini engellediğini, hatta bazen şaşırtmacayı bilerek verdiğimi düşünüyorum. Kimi yazılarımda, metinlerimde de söylemişimdir: Çok soyunursanız, bir bakıma giyinmiş olursunuz.
Konular eskir, iyi bir yazar eskimeyenin peşindedir, konunun değil.
Dünyanın en iyi konusu bile ikinci sınıf bir filmin, sıradan bir romanın, tecimsel kaygılarla köpürtülmüş bir televizyon dizisinin içinde harcanıp gidebilir.
İyi bir yazıyı harcayamazsınız. İyi bir yazıya hiçbir şey yapamazsınız.
Bir zamanlar okumuş olduğunuz, konusunu çok iyi bildiğiniz romanlara, öykülere, metinlere günün birinde sizi geri döndüren şey o yazının kendisidir.
Yazı özlenir, konu değil.