Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

30 Yılın Ardından Türkiye ve Türk Dünyası

Kolektif

30 Yılın Ardından Türkiye ve Türk Dünyası Sözleri ve Alıntıları

30 Yılın Ardından Türkiye ve Türk Dünyası sözleri ve alıntılarını, 30 Yılın Ardından Türkiye ve Türk Dünyası kitap alıntılarını, 30 Yılın Ardından Türkiye ve Türk Dünyası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atlantikçi küresel ekonomik sistem artan dünya nüfusunu sömürülecek tüketici kitle olarak görmeye başladı, neo-liberal kapitalizmi küreselleşme adı altında bütün dünyaya dayattı. Cem Gürdeniz
Ziya Gökalp in 1911-1912 yıllarında Genç Kalemler dergisinde yeni lisan üzerine yazdığı yazıları ve dil hakkındaki görüşleri, Cumhuriyet döneminde gerçekleşen dil devriminin fikir alt yapısını oluşturdu. Dicle EROĞUL
Reklam
1880 yılında ingiliz başbakan Gladstone: "Türkleri Asya steplerine geri sürmeli veya Anadolu'da yok etmeliyiz" demiş. Gladstone'a inat Batı Asya Türkleri (Türkiye) Orta Asya Türk'lerini denize çıkarmalıdır. Cem GÜRDENİZ
90'larla birlikte, Soğuk Savaş sonrası dönemde Atlantik sistem, zafer sarhoşluğu ile daha da saldırganlaştı. Dönemin hükümetleri biat ettiler. 1990 yılından itibaren güneydo ğumuzda kukla bir Kürt devletinin kurulmasını kolaylaş tıracak Çekiç Güç'e mevcut hükümetler üzerinden yüksek askeri komutanlık onayı ile izin verdiler. Muavenet muhri- bimizin vurulmasına komplo diyemediler. 1996 sonrası Kardak benzeri 153 ada, adacık ve kayalık ismini göğsümüzü gererek deklare edemediler. FETÖ denen uğursuz alçak bir tarikatın kılcal damarlarımıza kadar girmesine ABD korkusu ile mâni olamadılar. 11 Eylül 2001 sonrası Amerikan emperyalizmi, yakın çevremizde sınır tanımayan büyük projelere girdi. Sonuç yıkım, kan ve gözyaşı oldu. Türkiye, emperyalizmin bu arsız ve azgın sürecine rağmen özellikle deniz kuvvetleri alanında büyük hamleler yaptı. Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz'de jeopolitik tutumunu güçlendirdi. Savunma sanayii hamlelerini artırdı. Bu başarıların bedelini daha sonra çok ağır ödeyecekti.
Rusya'nın gelecekte Çin'i dengelemek üzere Asya'daki Türk varlığının yanında yer almasını hedeflemesi beklenmelidir. Cem GÜRDENİZ
Atatürk'ün vefatından sonra onun Türk Tarih Tezi'nin Orta Asya ve Anadolu merkezli Türk tarih anlayışı, hümanizm ile antik çağ hayranlığına dönüştürülmeye çalışıldı. 27 Aralık 1949’da imzalanan antlaşma ile Türk milli eğitimi ABD’ye devredildi.
Reklam
Türkiye, geçmişte Batı ile sürdürdüğü ittifak ilişkileri yerine Rusya ile daha dengeli bir pozisyon arayışına girince bölgede sonuç ilk kez Azerbaycan'ın lehine gelişmiştir. Süreç bu şekilde devam ederse Azerbaycan-Rusya-Türkiye üçlüsünün önünde yeni ufukların olduğu da iddia edilebilir. Türkiye ve Türk dünyası ilişkileri açısından bu örnek mandardır. Aksi ise kazanımları tehlikeye atabilecek bir potansiyele sahiptir. Bölgedeki en etkili ve güçlü devletlere karşı Türkiye'nin Batı ittifak sistemi içerisinde hareket etmek yoluyla bir başarı sağlamasının mümkün olmadığı, bu politikanın Türkiye ve Türk dünyası ilişkilerine zarar vereceği ve ancak bölge ülkelerinin hassasiyeti gözetilerek bir kazanımın gerçekleşeceği görülmüştür.
Gladstone'a inat Orta Asya'ya sürülmesi istenen Batı Asya Türkleri, yüz yıl sonra Orta Asya Türklerini denizlere çıkarmalıdır.
10 Kasım 1938 sonrasında Türkiye, sert jeopolitik ve siyasi savrulma yaşadı. Ulusal savunma sanayii gelişimine yönelik gayretler azaldı. II. Dünya Savaşı sonrası Atlantik İttifakı'nda yer alan Türkiye, ABD ordu ve donanması tarafından kullanılmış tank, uçak ve gemilerle donatıldı. Yeni kuvvet yapısı, Türk askeri gücünün kullanım konsept ve doktrinlerini de etkiledi. Artık, Türkiye, kenar kuşak ülkesi olarak Sovyetler Birliği'ni güneyden çevrelemek için ABD tarafından oluşturulan stratejik planların parçası olmuştu. 1952'de NATO'ya girince, devletin en önemli kurum ve kuruluşları Atlantik İttifakı'nın ve ABD güdümündeki askeri politik doktrinin tam kontrolüne girdi. NATO, deniz jeopolitiği sonucu ve mavi uygarlık ürünü denizci bir ittifak sistemiydi. Türk Donanması NATO ve Atlantik çıkarla- rı için güçlendirilmeliydi. Ne zaman milli çıkarlarımız söz konusu olsa NATO jeopolitiği, Türk jeopolitiğine müdahale etti. Zamanı geldi Johnson Mektubu (1964) yazıldı. Zamanı geldi ambargo (1975-1978) uygulandı. Zamanı geldi Kardak Krizi'nde (1996) Amerikan genelkurmay başkanının tele- fonu ile geri adım atıldı. Kıbrıs ve Ege sorunları çıkmasaTürkiye'nin kendi ulusal jeopolitik önceliklerine odaklanması mümkün değildi. Başarılı Kıbrıs müdahalesi ve Ege kıta sahanlığı sorunlarında zaman zaman emperyalizmin kontrolü dışına çıkılsa da, Türkiye gemisinin ana rotasından, yani NATO ve Batı çıkarlarından çıkmasına izin verilmedi. Bunu dış askeri müdahale ile yapmadılar. İç cephedeki mandacıları kullandılar.
Atatürk'ün, üzerinde en az durulan birkaç yönünden biri de, onun Türklük ve Türk dünyası hakkındaki görüş ve düşünceleridir. Atatürk'ün Türklüğe olan güvenini sadece onun sözlerinden değil, en kötü koşullarda dahi gözünü kırpmadan Türk milletinin başına geçerek dünya tarihinin şahit olmadığı ve olamayacağı zorlu bir mücadeleye kendini adamış olmasından anlayabiliriz.
Sayfa 161Kitabı okudu
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.