Bu kitabı çok önceden okumuştum ve buna inceleme yapmamıştım. Şimdi yazarın Toplu Şiirler 2 kitabını okuyunca kitabın içinde bu kitaba da yer verilmişti bu kitaba kısada olsa bir inceleme yapmak lazım diye düşündüm.
İlk bu kitabı okumak istediğimde şiir kitabı sanmıştım ama öle değilmiymiş demeyin hemen öyle öyle şiirle karışık hikaye var.
E peki hikayesi nedir derseniz eğer hikayesi şöyle 12 Eylül darbesinden sonra Mamak cezaevinde başlayan ve 42 gün süren açlık grevini anlatıyor. Bu grevlerde insanca bir muamele görmek isteyen insanların durumlarını anlatıyor. İçerde insanlık onurunu korumak için birleşen bu mahkumların, dışarda ziyaretlerine gelen, çocuklarını görmek isteyen ana babaların, eşlerin ve hatta nişanlıların psikolojik ve hatta trajik durumlarını yazar başarılı bir şekilde resmediyor.
Yazarın bu olayı başarılı bir şekilde kaleme almasının bir sebebi de oğlunun da bir suçtan ötürü cezaevine girmesi ve onunda açlık grevine katılmasından ileri geliyor. Yazar olayı yerinde görüp bi nevi yaşadıklarını yazar.
Keyifli okumalar. Selam ve dua ile
Aynı dille konuşuyor
Aynı dili konuşmuyoruz
Yakardık sobayı, tüterdi. Açırdık pencereleri kapıyı, tam duman çıkıp gittiğinde, soba da sönmüş olurdu.
Nişanlıma bir demet menekşe götür.
Benim adıma.
Eser bir yel, yağar bir yağmur, alır götürür seni inciteni, yüreğinden