50 Soruda Dil Felsefesi

Atakan Altınörs

50 Soruda Dil Felsefesi Gönderileri

50 Soruda Dil Felsefesi kitaplarını, 50 Soruda Dil Felsefesi sözleri ve alıntılarını, 50 Soruda Dil Felsefesi yazarlarını, 50 Soruda Dil Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakat "anlam" bütünüyle "referans"a indirgenemez. Sonuçta Denkel'in son derece yerinde tespitindeki gibi, bir dilsel ifadeyle bildirilen yargının doğru ya da yanlış olabilmesi için o ifadenin bir anlam taşıması şarttır; bir başka deyişle anlamsız olan ifadeler bir doğruluk değerinden de yoksundur. Ama referansiyel görüşün öne sürdüğü haliyle, bunun tersi geçerli değildir. Yani doğruluk, anlamlılığın koşulu değildir. Ne doğru ne de yanlış olduğu halde anlam taşıyan beyanlar vardır.
208 syf.
3/10 puan verdi
Stefan Zweig okumasını tavsiye ederim. Eserde teknik var ama ruh yok çünkü! Eseri kaynağa boğmak yerine, etkili kaynak kullanmayı deneseydi... Soğuk, sevimsiz ifadelerle felsefe yapılabilir. Bizde böyle! X Y gibi matematik jargonuyla düşünce ifade etmek felsefe yapmak mı oluyor şimdi? İfadeleri döndere döndere ayağa düşürmenin adı felsefe mi? “Y” ti mi belgeler:) İdeoloji kontenjanından olmasa teneke çalarlar adamın arkasından. Kızmasın yazar. Sadece x Y kafası yapmak insanı felsefeci yapmaz demek istiyorum. Yazara biraz ruh, biraz karizma, etkili dil ve özgüven diliyorum!
50 Soruda Dil Felsefesi
50 Soruda Dil FelsefesiAtakan Altınörs · Bilim ve Gelecek · 201274 okunma
Reklam
Anlamın naif teorisi klasik "yüklem atfetme" [predication] öğretisinde formüle edilmiştir. Bu yaklaşıma göre, bir cümlenin anlamı (ki bundan anladıkları da cümlenin "doğruluk koşulları"dır) şu üç unsurca belirlenir: [1] Referansiyel unsurlar: adlar. [2] Yüklem atfeden unsurlar: filler veya "-dır" eki almış sıfatlar. [3] Cümlenin gramatikal yapısı.
Yeniçağ'da Condillac "dil-öncesi" veya "dilden bağımsız" bir düşünme faaliyetini, birtakım imgesel çağrışımlar dışında imkânsız görür. Condillac'ın attığı en önemli adım, insanın dili kullanmadan ne düşünme ne de diğer zihinsel melekelerini iradî olarak denetleyebileceğini açıklamasıdır. Yazarlar, Condillac'ın dilden önce insan zihninin fizyolojik ve çevresel uyaranlara tâbi olduğunu; eski bir duyumunu iradî olarak anımsayamayacağını ve zihinsel melekelerini yönlendiremeyeceğini ortaya koymadaki başarısını vurgular. Dil Condillac'ın nazarında sadece düşüncenin ifade aracı değildir; dilin insana kendi düşünceleri üzerinde sağladığı denetim ve analiz gücü, düşünceyi ifade işlevinden daha aslî ve önceliklidir.
Hayat ne mutlak birlik ne de çokluktur. Hayat, birlikteki çokluktur.
93 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.