Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendini Fark Eden Hikaye

602. Gece

Murat Gülsoy

En Eski 602. Gece Gönderileri

En Eski 602. Gece kitaplarını, en eski 602. Gece sözleri ve alıntılarını, en eski 602. Gece yazarlarını, en eski 602. Gece yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Modernist edebiyat ve sanat anlayışının temelinde yeni algılama,düşünme ve anlatma biçimlerini arayış olduğunu;modernist sanatçının yapıtını oluştururken yaşadığı deneyime özel bir önem verdiğini,ancak yeni bir dünyanın mümkün olduğuna dair iyimserliğin sanayileşmenin ve modernleşmenin doğurduğu felaketler sonrasında kötümserliğe dönüştüğünü;bu yüzden de kötülüğün ve çirkinliğin,saçmanın ve akıl dışının sanatın merkezine yaklaştığını söylemek çok da fazla indirgemeci olmaz.
204 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Oğuz Atay, Orhan Pamuk ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın eserleri üzerinden bir yazma / yaratma incelemesi. Kitap ismini, Borges'in, Binbir Gece Masalları'nda Şehrazat tarafından Şehriyar'a kendilerini içeren masalı anlattığını iddia ettiği 602. geceden alıyor. Bu masalda Şehrazat Binbir Gece Masalları'nın en başından itibaren geçenleri ve anlatılan masalları anlatmaya başlar. Ancak 602. gece böyle bir masal eserin hiç bir baskısında yoktur. Buradan yola çıkarak yaratıcılık ve yazarlık sürecinin detayları inceleniyor.
602. Gece
602. GeceMurat Gülsoy · Can Yayınları · 201480 okunma
Reklam
286 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tanpınar okumak zor mu geliyor size? Oğuz Atay okurken kaybolmuş gibi mi hissediyorsunuz? Peki, Orhan Pamuk çok mu karmaşık geliyor? 2020 yılı boyunca külliyatının büyük bir bölümünü okumayı planladığım Murat Gülsoy’un düzyazı olarak kaleme aldığı ve yukarıda bahsi geçen yazarları incelediği bu kitabını keyifle okudum. Kitabın başlığının Binbir
602. Gece
602. GeceMurat Gülsoy · Can Yayınları · 201480 okunma
Bizi biz yapan başkalarının bize bakışıdır biraz da
İnsan...
Modernizm ilerlemeyle barbarlıktan kurtulunacağını vaat ediyordu. Oysa tam tersi olmuştu, barbarlık steril ve organize bir hal almıştı. İşte modernliğin ürünleri olan Nazizm ve dünya savaşları ortadaydı. Insanlar şu sorunun yanıtını bulamıyorlardı: Böylesine gelişkin bir uygarlık, böylesine incelmiş bir kültür nasıl olur da böylesine büyük bir barbarlık üretebilmişti? Üstelik bilimcilerin bu süreçteki rolü hiç de azımsanmayacak kadar önemliydi. Bir çoğu gönüllü olarak bu süreçte rol almış, savaş endüstrisinin kilit noktalarında görev yapmış, insanlar üzerinde yapılan korkunç deneyleri tasarlayıp gerçekleştirmişti.
Ah şu kavramlar ve biz:)
Uzunca bir dönem hem Türkiye'de hem dünyada modernist sanat yerine modern sanat denildi, modern olan modernist olanla özdeş tutuldu. Çağdaş olan moderndi, dolayısıyla modernist. Tabii bu özdeşlik belli bir dönem için geçerliydi. Ama o dönemlerden kalan bir alışkanlıkla, insanlar yeni ve anlamakta güçlük çektikleri her şeye modern demeye başladılar, şimdi de bu görevi postmodern sıfatı üstlenmiş görünüyor.
Reklam
“ Yabancının biri... hem de karşı cinstense... genellikle en az önyargılı olan yargıçtır.” John Fowles
Bir tutunamayan için özgürlük, oyundan hiçbir şey almamakla mümkündür
Aydınlanmanın hayal kırıklığıdır aydının yaşadığı
Oğuz Atay’ı hep okuyacağız
Her şeyden önemlisi, tüm düşünsel macerasını yapıtlarında sonuna dek yansıttı; bu ülkede ve bu zamanda başkalarınca gayrıciddiye alındığını bile bile edebiyat ve sanatı ciddiye aldı. O yüzden Atay'ı hep okuyacağız.
Reklam
Oğuz Atay
İnsaf sahiplerine sesleniyoruz. Ey insaf sahipleri! Ben ve Olric sizleri sarsmaya geldik. Tutunamayanlar/ Oğuz Atay
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.