(...) Leesburg, Alabama'daki bir tekstil fabrikasında çalışan işçiler, haftada üç gün, günde 12 saat çalışıyor, sekiz haftada bir de, bütün hafta tatil yapıyorlardı. Dahası, işçiler bu otuz altı saat içerisinde gerçekten çalışıyorlarsa (yani işe gelmemezlik yapmıyorlarsa), kırk saat üzerinden ücret alıyorlardı. Bunun sonucunda, üç çalışma günlü haftanın son saatleri en verimli saatler oluyor ve işgücü kullanımı endüstri ortalamasının onda birine düşüyordu.
İşçilere yönetimden ne beklediklerini soracak olursanız, tutarlı, sağlam bir yönetim ve önderlik istediklerini söyleyeceklerdir. (...) Danışman Graham Cole'un incelemeleri de aynı sonuca varmaktadır. Cole bunun yanı sıra, işçilerin gereksinim duydukları şeyi bulamadıklarını da belirtiyor.
Bu sorunu irdelemek için şu soruları cevaplandırmaya
Yüksek verim alın terinden değil, alnın ardındaki Süper Yöneticilik beyninden kaynaklanır.
(...)
Aynı nedenle, verimin düşük olması da, akılsız yönetimden kaynaklanır.
Yatağın kendi tarafında horlayıp duran iri kıyım, aristokrat adam olmasaydı, saç kurdelesinin yeniden bağlanması gereken, meraklı gözlerle bakan o çocuk olmasaydı; sofralardaki sohbet, gerçek iştahlar, kiliseye zamanında giyinmekler olmasaydı; gülmekten gözlerin yaşarması, iki yakayı bir araya getirme endişeleri, ödenememiş faturalar, hem beklenmedik hem de dönemsel mecburi işsizlikler olmasaydı; biri üzerine basıp da düşmesin diye kaldırılması gereken oyuncaklar, haftanın her günü için bir tane olmak kaydıyla yıkanıp ütülenecek yedi gömlek olmasaydı; temizlenmesi gereken sıyrılmış diz, incinmiş yürek, yanlış anlaşılma, sürekli yaptığı işi yarım bırakıp gidip ne istediklerine bakmak zorunda bıraktıkları seslenişleri olmasaydı, bütün bunlar olmasaydı, insanın nesi olurdu? Bir gizem: Nasıl oldu da o kadar kısa süreceğini bilemedi?