Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A Theologico-Political Treatise

Baruch Spinoza

A Theologico-Political Treatise Sözleri ve Alıntıları

A Theologico-Political Treatise sözleri ve alıntılarını, A Theologico-Political Treatise kitap alıntılarını, A Theologico-Political Treatise en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Siyasetçiler, insanları en iyi biçimde yönetmekle değil, daha çok onları oyuna getirmekle uğraşan kişiler olarak bilinirler.
Özgür mü diyorsun kendine ?
“ Özgürlük gerçekte bir erdemdir, yani bir yetkinliktir. İnsanda güçsüzlükle ilgili olan şey özgürlükle ilgili olamaz. Bu durumda insan hiçbir biçimde özgür diye nitelendirilemez, çünkü o varolmayı bilememektedir ya da aklını kullanmayı bilememektedir, insan ancak varolma gücüne, insan doğasının yasalarına göre eylemde bulunma gücüne sahip olduğu ölçüde özgürdür. ”
Reklam
Bütün bu kötülükler, tüm mutluluk ve mutsuzluğumuzun yalnızca bir şeye, sevgimizi yönelttiğimiz nesnenin niteliğine bağlı olmasından kaynaklanıyor gibi görünüyor. Çünkü bir şey sevilmediği zaman, eğer o yok olacak olursa hiçbir çatışmaya, hiçbir mutsuzluğa neden olmaz. Ona başka biri sahip olacak olursa hiçbir kıskançlığa, hiçbir korkuya, nefret ve kısacası zi- hinde hiçbir karışıklığa neden olmaz. Söz konusu karışıklıkların nedeni, yok olabilen şeylere duyulan sevgidir. Fakat ebedi ve sonsuz bir şeyin sevgisi, zihni katıksız mutlulukla besler ve onu her türlü acıdan arındırır. Bu yüzden ebedi ve sonsuz sevgi çok çekicidir ve tüm gücümüzle araştırılmalıdır
Sayfa 105 - Çeviri :Afşar Timuçin
Sevgili Âdem
Şunu soruyorum: bilgisiyle öbür yaratıkların üstüne çıkan varlığı, Tanrı'dan daha büyük olmak isteyecek kadar çıldırtabilen kimdir? Sağlıklı bir ruha sahip olan bu varlık, kendine sahip olduğu sürece, varlığını korumaya çalışmaz mıydı? Ayrıca şunu soruyorum: kendi kendine sahip olan ve istemine sahip olan ilk insan nasıl oldu da baştan çıktı ve yanıldı? Gerçekte akıldan tam tamına yararlanabilecek güçte olsaydı yanılmazdı, çünkü kendi kendine sahip olduğu ölçüde, zorunlu olarak varlığını ve sağlıklı ruhunu korumaya çalışırdı. Şimdi onun bu güce sahip olduğunu varsayalım. Öyleyse o ruhunu zorunlu olarak korumuştur ve yanılmamıştır. Ama hikayesine bakılırsa böyle olmadı. Demek ki ilk insan aklını doğru yolda kullanma gücüne sahip değildi, o da bizim gibi tutkularının tutsağıydı.
İyi davranışlarından dolayı özgür insanlara değil kölelere ödül verilir.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
“ İnsanlar doğaları gereği birbirlerine düşmandırlar ve onları biraraya getiren ve birleştiren yasalara karşın doğalarını korurlar. ”
Bkz. Corona morona bize bir halt etmez diyenler.
İnsanların çoğuna göre vurdumduymaz kişiler, doğanın düzenine uymaktan çok doğanın düzenini bozmaktadırlar.
Sayfa 14 - Dost kitapeviKitabı okudu
“ Gerçekte insanlar öyle yaratılmışlardır ki, ortak bir yasa olmadan yaşayamazlar. ”
..doğal durumdaki bir insan kendi kendine ne kadar az bağlıysa, korkması için o kadar çok neden bulunur,
Reklam
Zaten heykeller, zafer alayları ve erdemlere özendiren başka şeyler, özgürlüğün belirtileri olmaktan çok köleliğin alametleridir
Sayfa 149Kitabı okudu
Burada, gerçek iyiyle ne demek istediğimi ve ayrıca yüce iyinin ne olduğunu kısaca belirteceğim. Bunu gerektiğince anlamak için, iyiyle kötünün göreli terimler olduğu, farklı açılardan yaklaşarak aynı şeye iyi ve kötü ya da kusursuz ve kusurlu denilebileceği kavranmalıdır. Varolan bütün şeylerin aynı ebedi düzene ve doğanın değişmez yararlarına uygun olarak böyle davrandıklarını, özellikle bilincinde olduğumuz, hiçbir şeye kendi başına kusursuz ya da kusurlu diyemeyeceğimizi bilmeliyiz. İnsan (zayıflığı) bu düzeni seve seve idrak etmez. Fakat insan, kendininkinden çok daha güçlü bir insan doğası olasılığını idrak eder. O böyle bir doğayı elde etme yolunda hiçbir şey görmedikçe böylesi yetkinliğe götürecek her türlü araca iyi der. Yüce iyi,eğer olanaklıysa, öteki insanlarla birlikte böylesi bir doğadan zevk almaktır.
Sayfa 106Kitabı okudu
“ Hiç kimse kendi yargılama yetkisinden vazgeçemez ; bir insan hangi sözlerle ya da hangi tehditlerle bütünün parçadan büyük olmadığına, ya da Tanrı'nın varolmadığına, ya da sonlu olduğunu gördüğü bir bedenin sonsuz bir varlık olduğuna inandırılabilir ? ”
“ Gerçekte, bir bütünde birleşmiş insanların sayısı ne kadar çok olursa, bunların ortak hukukları da o kadar büyük olacaktır. İnsan doğal durumda kendi kendisinin efendisi olamayacağı için, skolastikler insanı toplumsal hayvan diye adlandırdılar, buna ben de katılıyorum. ”
— Esenliği birkaç kişinin dürüstlüğüne bağlı kalan ve işlerinin iyi yönetilmesi yönetenlerin adaletli davranmasını gerektiren bir devlet kalıcı değildir. Devletin varlığını sürdürebilmesi için şeyleri öyle düzenlemek gerekir ki, devleti yönetenler, akla uygun davransalar da bir duygunun etkisinde kalsalar da, adaletsiz bir biçimde ya da kamu çıkarına aykırı bir biçimde davranamamalılar. Ve insanların işleri iyi yönetmek için ne gibi bir iç etkiye sahip oldukları konusu, devletin güvenliği açısından pek önemli değildir, yeter ki sonunda onlar iyi yönetsinler ruhun özgürlüğü, yani yüreklilik, özel bir erdemdir ve devlet için zorunlu erdem güvenliktir.
524 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.