''Özgürlük, gerçekte eylemin zorunluluğunu ortadan kaldırmaz, aksine onu ortaya çıkarır.''
Spinoza'nın belirttiği gibi, bir başkasını zincire vuran veya bir direnişe mahal vermemek için karşısındakini tüm silahlarından arındırarak savunmasız bırakan yahut onun içine korku salan ya da onu ödüllendirerek kendi safına çeken kişi, onu kendi iktidarı altında tutar. Öyle ki, bu başkası kendisinden çok efendisine yaranmak ister ve kendisininkinden ziyade efendisinin arzuna göre yaşar. Fakat bahsi geçen iktidar inşasında, bir insanı fiziki haklardan mahrum bırakma ve onu engelleme yöntemleri olan birinci ve ikinci yollar sadece beden üzerinde iktidar kurulmasını sağlar. Oysaki üçüncü ve dördüncü yollar ile hem beden hem de ruh üzerinde egemenlik kurulur; ama bu yollar ile insanlar ancak korkuları ve umutları devam ettiği müddetçe hakimiyet altında tutulur. Eğer bu duygular ortadan kalkacak olursa, efendisi olan yeniden kendi efendisi haline gelir.