Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Abanoz Gönderileri

En Eski Abanoz kitaplarını, en eski Abanoz sözleri ve alıntılarını, en eski Abanoz yazarlarını, en eski Abanoz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Abanoz Polonyalı Gazeteci Yazar Ryszard Kapuscinski’nin 1950 Li yıllardan 1980 li yıllara kadar Afrika’ya yaptığı gazetecilik ve gezi amaçlı yaptığı seyahatler de gözlemlediği gezi notları. Afrika dediğimizde ilk aklımıza gelen, vahşi yaban hayatının anlatıldığı belgesellerden bildiğimiz yerlerdir. Bazen de TV ler de haber değeri fazla önem
Abanoz
AbanozRyszard Kapuscinski · Habitus Yayınları · 20167 okunma
Reklam
Afrika’nın ruhu daima bir filin kılığında gösterir kendini. Çünkü başka hiçbir hayvan bir filin hakkından gelemez. Ne Aslan, ne yaban sığırı ne de bir yılan.
Bireyciliğe Avrupa'da büyük değer verilir, hele Amerika'da daha da fazla; Afrika'da ise mutsuzlukla, lanetlenmeyle eş anlamlıdır.
Köle ticaretinin ayrıca yıkıcı psikolojik sonuçları da oldu. Afrika'nın sakinleri arasındaki kişiler arası ilişkileri zehirledi, nefreti yaydı, savaşları alevlendirdi.
Ona nasıl sürekli evimin soyulduğunu anlattım. Süleyman bunu tümüyle normal bir şey olarak görüyordu. Hırsızlık, eşitsizliği azaltmanın bir yöntemidir -itiraf etmeli ki, nahoş olmakla bilikte. Beni soymaları iyimiş, öyle dedi. Bu suçu işleyenler açısından, dostane bir jest olarak bile görülebilirmiş -benim faydalı olduğumu, bu yüzden beni kabul ettiklerini göstermenin bir yolu. Temelde, kendimi güvende hissedebilirmişim. Burada kendimi hiç tehdit altında hissetmiş miydim? Hayır, diye kabul etmek zorunda kaldım. Eh, gördünüz mü? Serbestçe soyulmama izin verdiğim sürece, burada güvende olacaktım. Polise haber verdiğim, onların hırsızların peşine düştükleri an, başka bir yere taşınmam en doğrusu olurmuş.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar dünyada hiç gıda olmaması nedeniyle aç değil. Yiyecek bol bol var; aslına bakılırsa, fazlası bile var. Fakat yemek ihtiyacı olanlar ile dolup taşan depolar arasında gerçekten çok yüksek bir engel dikiliyor: siyaset. Hartum, açların tedariki için yapılan uçuş sayısını kısıtlıyor. Varış noktalarına gelebilen uçakların birçoğu yerel kabile reisleri tarafından soyuluyor. Kimin elinde silah varsa, yiyeceği o alıyor. Burada aşkınlama ve ruhun varoluşu, yaşamın anlamı ve varlığın doğası hakkında kafa yormayan insanlar arasındayız. Biz burada sadece bir gün daha hayatta kalabilmek için toprakta sürünerek, çamurun içinden birkaç buğday tanesi kazıp çıkarmaya çalışan insanın dünyasındayız.
Sayfa 188Kitabı okudu
Bu insanlar bulundukları yerle hiçbir bağlantı hissetmiyor. Az sonra arkalarında hiç iz bırakmadan yola çıkacaklar. Akşamları söyledikleri türkülerinde hiç durmadan yinelenen bir nakarat var: "Ülkem? Ülkem yağmurun yağdığı yerdir."
Sayfa 190Kitabı okudu
Köyde zengin ve yoksul var, ama yediklerindeki tek fark, yemeklerin çeşitliliğinde değil, sadece pilavın miktarında kendini gösteriyor.
Sayfa 204Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.