Abidler Yolu kitaplarını, Abidler Yolu sözleri ve alıntılarını, Abidler Yolu yazarlarını, Abidler Yolu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
— Arayana, hedefe götüren yol açık. Fakat bakıyorum ki kalbler kör, basiretleri kapanmış. Kocaman yolu göremiyorlar. Kurtuluş imkânı her an varken sapıtıp felâkete düşenlere şaşarım!
Bir büyüğümüz şöyle söylerdi:
— İmansızların ebedî azap çekeceklerini duyduğun zaman sen de sakın. Hiç bir zaman âkıbetinden emin ol ma. Zira kimin sonunun ne olacağı belli olmaz.
Bâzan, insanlıkta en yüksek dereceye yükselmiş birisi en basit bir dünya ni’metinden mahrum kalırken imansızlar, câhiller ve ahlâksızlar bolluk içinde yüzerler. Nitekim Allah Hz. Mûsâ ile kardeşi Hârûn’a şöyle bu yurdu :
— Eğer dileseydim sizi dünya ni’metleriyle öyle süslerdim ki Firavun gördüğü zaman kendi saltanatını unuturdu. Fakat dünyanın geçici zînetlerini size lâyık görmedim. Şefkatli bir adam, uyuzlu bir devenin çöktüğü yer den nasıl kendi devesini sakınırsa ben de seçkin kullarımı dünya zînetinden öylece sakınırım. Tâki geçici dünya zevklerine dalıp da değerlerini düşürmesinler.
İbâdetinin pürüzsüz olabilmesi için önce tapdığın zâtı tanıman gerekir. İsimleriyle ve zâtına has sıfatlarıyle tanıyamadığın, hakkında nelerin vâcib, nelerin muhal olduğunu bilemediğin bir mâbûda nasıl ibâdet edebilirsin?
Ni’metin bolluğu, şükrünü unutturur. Bol ni’met için de şükür vazifesini ifâ etmek güçtür. Ni’met bollaştıkça şükretmek zorlaşır. Dereceleri yüksek olanların mâruz kaldıkları tehlikeler de büyüktür.
Zünnûn Mısrî ne doğru söyler:
— Halk ölüdür, yalnız âlimler diridir. Âlimler uykudadır, yalnız ilmi ile âmil olanlar uyanıktır. İlmi ile âmil olanlar amellerine mağrurdur, aldanırlar; ihlâs sahipleri aldanmazlar. Fakat onlar da dâima büyük tehlikededirler.
Bir gün peygamberimizin huzurunda birisi:
— Allah’a hamdolsun beni müslüman yarattı, der.
Peygamberimiz bunu duyunca şöyle söyler:
— Rabbının senin üzerine olan büyük ni’metine şükrettin.
Bir büyüğümüz şöyle söylerdi:
— İmansızların ebedî azap çekeceklerini duyduğun zaman sen de sakın. Hiç bir zaman âkıbetinden emin olma. Zira kimin sonunun ne olacağı belli olmaz.
Bu dünya ni’metlerine kâfir de nâil olabilir, câhil de nâil olabilir, ahlâksız da, zındık da, münâfık da!..
Değersiz kişiler değersiz ni’metlere kavuşurlar. Bâzan, insanlıkta en yüksek dereceye yükselmiş birisi en basit bir dünya ni’metinden mahrum kalırken imansızlar, câhiller ve ahlâksızlar bolluk içinde yüzerler. Nitekim Allah Hz. Mûsâ ile kardeşi Hârûn’a şöyle buyurdu :
— Eğer dileseydim sizi dünya ni’metleriyle öyle süslerdim ki Firavun gördüğü zaman kendi saltanatını unuturdu. Fakat dünyanın geçici zînetlerini size lâyık görmedim. Şefkatli bir adam, uyuzlu bir devenin çöktüğü yerden nasıl kendi devesini sakınırsa ben de seçkin kullarımı dünya zînetinden öylece sakınırım. Tâki geçici dünya zevklerine dalıp da değerlerini düşürmesinler.