Acı Gönderileri
Acı kitaplarını, Acı sözleri ve alıntılarını, Acı yazarlarını, Acı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Rabier Alman meslektaşlarından korkardı. Almanlar Almanlardan korkarlardı. Rabier Almanların işgal edilen ülkelerdeki halkları ordularıyla ne denli korkuttuklarını bilmiyordu. Almanlar Hunlar, kurtlar, katiller, özellikle de akıl hastası suçlular gibi korku uyandırıyorlardı. Bunu, bunun nasıl bir korku türü olduğunu nasıl söyleyeceğimi, o dönemi yaşamamış olanlara nasıl anlatacağımı hiç bilemedim.
Sayfa 79Kitabı okudu
Umudu öldürüp yıllar yılı acının içe yerleşmesine bile izin vermediler.
Sayfa 77Kitabı okudu
Burada umut tam, acı umudun içine işlemiş.
Sayfa 56Kitabı okudu
Onca istediğim ölüme çok yakın hissediyorum kendimi. Umrumda değil, hatta bunu bile, yani umrumda olmadığını bile düşünmüyorum. Kimliğim yer değiştirdi. Ben uyandığında korkan kadınım yalnızca.
Sayfa 56Kitabı okudu
Ölüm saldırıya geçiyordu. İlk gün ateşi 39,5'a yükseldi. Sonra 40 oldu. Sonra 41. Ölüm zorluyordu. 41: Kalbi bir keman teli gibi titreşiyordu. Hâlâ 41 ama titreşiyordu. Kalp, diye düşünüyorduk, kalp duracak. Hâlâ 41. Ölüm kapıya güm güm vuruyordu ama kalp sağırdı.
Sayfa 51Kitabı okudu
Çok kısa zaman içinde ölümle mücadele başladı. Ölümü hoş tutmak, ona ince, düşünceli, davranmak, karşısında ustalıkla hareket etmek gerekiyordu. Onu dört bir yandan kuşatmıştı. Ama her şeye karşın ona bir şekilde ulaşılabiliyordu, pek büyük olmayan bir açıklıktan kendisiyle iletişim kurulabiliyordu ama yaşam öyle ya da böyle onun içindeydi işte, bir kıymık gibi, ama bir kıymık gibi de olsa oradaydı.
Sayfa 51Kitabı okudu
Yokluğunda neler olduğuna ilişkin soru sormayı bırakmıştı. Bizi görmeyi bırakmıştı. Yüzü yeniden yoğun ve dilsiz bir acıyla kaplanmıştı çünkü yiyecek ona hâlâ yasaktı, işler toplama kampındaki gibi yürüyordu. Ve kamptaki gibi, buna sessizce boyun eğmişti. Ağladığımızı görmemişti. Kendisine ancak zar zor bakabildiğimizi, zar zor yanıt verebildiğimizi de fark etmemişti.
Sayfa 50Kitabı okudu
Belleğimde, bir an, sesler kesiliyor ve onu görüyorum. Sonsuz bir an. Önümde. Onu tanımıyorum. Bana bakıyor. Gülümsüyor. Kendine bakılmasına izin veriyor. Doğaüstü bir yorgunluk okunuyor gülümsemesinde, o ana dek yaşamanın yorgunluğu.
Sayfa 49Kitabı okudu
Bana Hıristiyanların Tanrı sevgisinden söz edildiğinde, Dachau diyeceğim.
Sayfa 48Kitabı okudu
Hâlâ nasıl Alman olunabilir? Başka yerlerde, başka zamanlarda buna benzer bir şeyler aranıyor. Yok. Kimileri şaşkın, iyileştirilemez durumda kalacaklar. Dünyanın en büyük uygar uluslarından biri, tüm zamanlarda müziğin başkenti, devletin belirlediği, kusursuz bir yöntemle on bir milyon insanı katletti. Tüm dünya Tanrı kulunun komşusuna verdiği ölüm dağına, yığınına bakıyor.
Sayfa 45Kitabı okudu