Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada)

Karl R. Popper

Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada) Sözleri ve Alıntıları

Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada) sözleri ve alıntılarını, Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada) kitap alıntılarını, Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Perikles'in Cenaze Töreni Söylevi
"Şehrimiz dünyaya açıktır; hiçbir yabancıyı sınırdışı etmeyiz... Dilediğimiz gibi yaşamakta özgürüz, bununla birlikte herhangi bir tehlikeye karşı koymaya da hep hazırız... Hayâllere bağlanmadan güzelliği severiz; zihnimizi de geliştirmeye çalışırız, ama bu irademizi zayıflatmaz... Yoksul olduğunu kabul etmek bizim için ayıp değildir; fakat bundan kurtulmak için çaba göstermemeyi ayıp sayarız. Bir Atina yurttaşı, kendi özel işlerine bakarken kamu sorunlarını savsaklamaz. Devletle ilgilenmeyen bir kimseyi zararsız değil, yararsız buluruz; ve bir politikayı ancak birkaç kişi ortaya koyabilir, ama hepimiz onu yargılayacak nitelikteyiz. Biz tartışmaya, siyasal eylemin önüne dikilen bir engel diye değil, bilgece davranmanın vazgeçilmez bir ön hazırlığı diye bakarız... Biz inanırız ki, mutluluk özgürlüğün, özgürlük de cesurluğun meyvesidir; savaşın tehlikelerinden yılmayız... Özetle, ben diyorum ki, Atina, Hellas'ın okuludur ve her Atinalı birey, kendisinde mutlu bir rahatlık, tehlikelere hazırlık, özüne güvenlik havasını geliştirerek yetişir." "
Sayfa 193Kitabı okudu
"Modern devletin yönetimi," demektedir Manifesto," "bütün burjuvazinin ekonomik işlerini yönetmek için kurulmuş bir komiteden ibarettir..." Demokrasi dediğimiz şey, bu kurama göre, belli bir tarihi durumda en elverişli olan sınıf diktatörlüğü biçiminden başka bir şey değildir. (Bu kuram, yukarıda sözü edilen ılımlı kanadın öne sürdüğü sınıf gücü dengesiyle pek uyuşmamaktadır). Ve nasıl, devlet kapitalistler zamanında burjuva diktatörlüğü ise, toplumsal devrimden sonra da başlangıçta bir proleter diktatörlüğü olacaktır. Ama eski burjuvazinin direnci kınlınca, bu proleter devleti de anlamını yitirecektir. Çünkü, proleter devrimi tek sınıflı, demek ki içinde sınıf diktatörlüğüne yer olmayan sınıfsız bir topluma yol açmaktadır. Buna göre, hiçbir görevi kalmayan devletin ortadan kalkması gerekir. Engels'in dediği gibi: “O, kuruyup gider."
Sayfa 425Kitabı okudu
Reklam
Platon; tarihin ilk Nazi zihniyetli çocuğu
Platon'un idealist tarihciliği, sonunda, ruhsal değil, biyolojik bir temele yaslanmakta, insan ırkının bir çeşit meta-biyolojisine dayanmaktadır. Platon, yalnızca biyolojik bir devlet teorisi öneren bir naturalist değildir, - aynı zamanda, ortaya biyolojik ve ırkçı bir sosyal dinamik, bir siyasal tarih teorisi koyan ilk kişidir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Platon'un bir zamanlar devlete, egemen olmak iddialarında bulunan felsefesi, Hegel ile devletin en itaatkâr uşağı derekesine düşmektedir. Dikkatle işaret edilmek gerekir ki, bu mülevves hizmetler gönüllü olarak sunulmuştu.O mutlu mutlakiyet günlerinde bir totaliterlik korkusu söz konusu değildi; sayısız liberal yayınların gösterdikleri gibi sansür de pek etken olamıyordu. Hegel, Ansiklopedi'sini yayınladığı zaman Heidelberg'de profesördü. Ve yayından hemen sonra da, hayranlarının dedikleri gibi, "felsefenin resmen tanınan diktatörü" olmak üzere Berlin'e çağrıldı. Ama, diye düşünebilir bazıları, bütün bunlar doğru olsa bile, Hegel'in diyalektik yönteminin yetkinliğine hâlel getirmezler. Bu inanca Schopenhauer'in verdiği cevabı daha önce de söz konusu etmiştim: "Felsefe devlet tarafından bir araç olarak, bireylerce ise bir kazanç vasıtası olarak kötüye kullanılmaktadır. Bu arada doğruluğun da bir yan ürün olarak ortaya çıkacağına kim gerçekten inanabilir?"
Sayfa 359Kitabı okudu
kendi izleyicilerine, aldatıcıdır diye, akılcı kanıtlara kulak vermeyi yasaklayabilirler ve onlara kanıta karşı yumruklarını yahut tabancalarını kullanmayı öğretebilirler.
Sayfa 254
"Her şey akıştadır ve hiçbir şey duruşta değildir."
Sayfa 42 - Herakleitos'un felsefesinin baş sözü.Kitabı okudu
Reklam
Demokrasiden tiranlığa geçiş, Platon'a göre, en kolayı; demokrat devletteki zenginliklerle yoksullar arasındaki sınıf karşıtlığını sömürmesini bilen ve kendisine özel bir ordu ya da koruyucu kuvvet kurmayı başaran bir halk önderi tarafından yapılabilir. Onu, önce bir özgürlük kahramanı diye yücelten halk, çok geçmeden köle olur; sonra da, “birbiri ardından açtığı savaşlarda” onun için dövüşmek zorunda kalır, “... çünkü, halka bir başbuğ ihtiyacı duyurması gerekir.” Tiranlıkla, en berbat devlete gelinmiş olur.
Karl Marx...
kuramlarının nasıl birtakım dogmalar haline getirilmiş olduğunu görseydi, bundan hoşlanmazdı.
Sayfa 598
:D
... bütün devrimler, birliğini yitirmiş bir yönetici sınıfın (ya da "elite"nin) varlığını gerektirirler.
Bir kitap hiçbir zaman bitirilemez.
Sayfa 21 - İkinci baskının önsözü, 1950Kitabı okudu
846 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.