Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A'dan Z'ye Melih Cevdet Anday

Mehmet Zaman Saçlıoğlu

A'dan Z'ye Melih Cevdet Anday Gönderileri

A'dan Z'ye Melih Cevdet Anday kitaplarını, A'dan Z'ye Melih Cevdet Anday sözleri ve alıntılarını, A'dan Z'ye Melih Cevdet Anday yazarlarını, A'dan Z'ye Melih Cevdet Anday yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğadan kopmanın acısı Şiiri koydum onun yerine Şafaklar bulutlar yıldızlar gibi Dizeler kaldı belleğimde Işıldayan dolaşan kırpışan
Hayvanlar konuşamadıkları için Kimbilir ne güzel düşünürler, Tıpkı ellerimiz gibi
Reklam
Bizde gerçekten bir bilim ortamı, bilim yaşamı, bilim ahlakı kurulamamıştır. Bilim daha dinle savaşıma girmemiş, onunla sınırlarını kesin olarak çizememiştir. Türkiye'de ileri aydınların bü-tün çabası bu ortamın kurulmasına yardım düşüncesinde toplanmalıdır. "Kimi konuları açıklayamıyoruz", ya da "Ben öldükten sonra dirileceğim" gibisinden sözler, burada yalnızca din sayılır ve dini de sömüren gericilerin işine yarar. Avrupa'da bile, düşünün ki, Heisenberg belirsizlik diyebileceğimiz kuramını ortaya attığı zaman Einstein ona kızmıştı, "Bilim, bilebileceğimiz inancı üzerine kurulmuştur, bilim adına kimsenin bu yolu kapamaya hakkı yoktur" demişti. Bizim toplumumuz ise, dinsel masallar, düşler, şaşırtıcı rastlantılar, önseziler gibi konularla öylesine doludur ki, bunlardan doğan "ruhani" hava, bilimsel bir anlayış alanı bulmamızı sürekli olarak önlüyor. Mistikle yetinen bir toplumuz. Bıktım bu toplumun palavralara, masallara, yalanlara inanmasından.
Kadıköy benim cennetimdir. Bahariye, Mühürdar... Artık çocukluğumun Kadıköy'ü yok, o Kadıköy'ü göremiyorum. O zaman gerçek bir köydü. Eski Fererbahçe Stadyumu'nun yanında taş bina vardı. Biri ilk, öteki ortaokul. Kadıköy Sultanisi. Orayı bitirdim...
Bir gün Nur-u Osmaniye’de Orhan Kemal’le karşılaştık.- Ne o beyim, romancılığa mı başladın? Dedi. Şaka etmediğini sesinden, bakışından anlamıştım. Demek benim takma adla yazmama bir şey demiyordu da, kendi adımı kullanınca bunu çizmeden yukarı çıkma sayıyordu. Roman, romancıların alanı idi, bir ozan oraya burnunu sokamazdı. Böyle düşünüp düşünmediğini açık olarak anlamak için, -Ne var bunda seni rahatsız eden? Diye sordum. Orhan Kemal, hep gülümseyerek, -Şimdi ben de şiir mi yazayım? Dedi. -Keşke yazsan, dedim. Orhan Kemal, sevdiğim bir dostumdu, ama bu çıkışını onun olgunluğu ile bağdaştıramamışımdır. Romanım kötü idiyse, gülüp geçmesi, iyi idiyse sevinmesi gerekmez miydi?
Orhan Veli’nin “Bir de rakı şişesinde balık olsam” dizesi rakıyı anlatmaz, Ahmet Haşim’in “Göllerde bu dem bir kamış olsam” dizesine naziredir.
Reklam
Köle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri için felsefe yapıyorlardı, çünkü Ekmeklerini köleler veriyordu onlara; Köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için Felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini Köle sahipleri veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya. Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri İçin ekmek yapıyorlardı, çünkü Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara; Felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri İçin ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini Felsefe veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya. Felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin Felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin Ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi. Ekmeğin sahipsiz felsefesini Felsefenin sahipsiz ekmeği. Ve yıkıldı gitti Likya. Hala yeşil bir defne ormanı altında.
Nasıl unuturum ey doğa Bana bir diyeceğin vardı, kalakaldım, Vaktim yetmedi, ölüm kalım, Bütün yüzyılları yaşadım Vaktim yetmedi anlamaya.
:D :D
“Aşık olduğunu bana söyleyen arkadaşımla tam olarak anlaştığımı hiç de söyleyemem; çünkü ‘aşk’ sözcüğünün onda ve bende uyandırdığı duygu ve düşün­celer arasında tam bir uyarlık bulunduğunu söyleyemem.”
Mistikle yetinen bir toplumuz. Bıktım bu toplumun palavralara, masallara, yalanlara inanmasından.
86 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.