O zaferler getiren atların
Nalları altındanmış
idişleri akına,
Gelişleri akındanmış.
Yolları eline dolayan
Beldeler, ülkeler avlayan
Süvarileri varmış ki
Oğuz, Bilge, Süleyman’mış...
Yüz bin esir Türk, Sirba Kağanı tanımak istemiyorlar, çünkü o, düşmana tabi, kukla bir hükümdardır. İşte o günlerin birinde, üç, beş, on derken, kırk Türk Asilzadesi bir araya geliyor.(...)
İçimizden en cesurunu, en akıllısını başkan seçip, sonra da kayıtsız şartsız onun emirlerine itaat etmeliyiz, başsız ve disiplinsiz hareketler sonuç alamazlar.
Kutsal gayem; yabancı boyunduruğunda, yabanın ahlâkı ve yabanın töreleri ile uyuşan, benliklerini kaybetmeye başlayan soydaşlarımı en kısa zamanda, bu boyunduruktan kurtarmak; yeniden hür kılmaktır. Sizden, ilk isteyeceğim şey, bu kutsal amaç için hep birlikte and içmenizdir.